Doğayla bütünleşip, benimsemek için çoğu zaman hayatımızın ana yollarından sapmamız ve patikalardaki maceralara göz atmamız gerekir. Huzur insanları çok farklı yerlerde bekler. Kimi zaman bazılarımızı keşfedilmemiş bir orman derinliğinde, bir tepenin yamacından görünen manzarada ya da bir dere kıyısında bekleyebilir.
Şehrin gürültüsünden, trafiğinden, nefes almayı zorlaştıran atmosferinden sıkıldıysanız, sizde bir hafta sonu kaçamağı yaparak Çınarcık taki Bülbül Deresine gelin. İstanbullular için Kabataş İskalesinden Feribotla da gelinebileceği gibi, Yalova ya yakın olan Çınarcık a yakın mevkilerden herkes ziyarette bulunabilir. Orman içlerine doğru yapacağınız Bülbül Deresi yolculuğunuz araba ile 20 dakika civarında sürecektir.
Bülbül Deresi civardaki Esenköy ün yamacına kurulu çok hoş bir tesis. Yanından akıp geçen, serin sularla kaplı derenin bu tesise ismini vermede yararı olmuş. Derenin melodik su sesi, yamaçtan aşağı akıp giderken, bir yandan sık ağaçların üzerinizde oluşturduğu otantik ve doğal çatının gölgeliği altında oturup huzurun burada olduğuna sizi inandıran bu tesisi mutlaka ziyaret etmelisiniz. Tesis hemen hemen 30 yıldır burada şehirden kaçan misafirlerine hizmet veriyor. Buranın sahibi Cüneyt Ersoy zamanında bu tesisi babası ile beraber kurmuş. Sabah giden konuklar için, doğal ürünlerden oluşan kahvaltı servisi yapılabiliyor ve bülbül sesleri eşliğinde kahvaltınızın keyfine varıyorsunuz. Burada servis edilen etin lezzeti de dillere destan ve tesis de bu konuda iddalı. Et tercih etmeyenler için alabalık havuzu da bulunuyor. İşletmede hep doğal gıda tercih ettiklerini ve yaptıkları alış verişlerinde de buna çok dikkat ettiklerini belirtiyorlar.
Sabah 9 da açılan Bülbül Deresi gece 02.00 ye dek açık ve eğer grup olarak gelmek istiyorsanız bu mekan tam aradığınız yer. Ayrıca isteğe bağlı olarak fasıl grupları da getirtilebiliyor. Eğer kendi arabanız yok diye gelemeyeceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bülbül Deresi nde hizmetin sınırı yok, kendi aracı olmayanları işletme Çınarcık veya Esenköy den alarak buraya getiriyor. İstediğiniz miktarda eti kilo hesabı ile alıp ustaların marifetli ellerine pişirilmesi için teslim ediyorsunuz. Etlerle beraber, salata ve mezeler de son derece doğal ve leziz.
Akşam olup yola çıkma vakti geldiğinde damağınızda mükemmel lezzet, kulaklarınızda derenin şırıltısı ve bülbül sesleri eşliğinde bu bir günlük kaçamak sanki size bir hafta tatil yapılmış gibi bir enerji vererek evinize geri döneceksiniz. Ama eğer cumartesiden gidip konaklamak isterseniz birbirinden şirin konaklama yerlerinden dilediğinizi seçebilirsiniz. Ziyaretiniz yaz mevsimine denk geldiyse ertesi gün Çınarcık a kum plajında ve Marmara nın en temiz yerinde yüzme fırsatını da yakalamış olursunuz.
Çınarcık ın Rum Dönemi içindeki adı; KİO dur. Çınarcık adının daha sonralarda nereden geldiği bilinmese de KİO ismi "temiz havası olan şehir" anlamına gelmekteymiş. Çınarcık tarihi M.Ö. 3-4 bin yıl öncelerine dayanıyor, yani burası da muhteşem bir tarihi yer aslında. Zamanınız olursa ve köylerini gezebilirseniz; Roma İmparatoru Konstantin döneminden kalma eserlere köylerde rastlamanız mümkün. Zamanında Rumlar tarafından çok acı çekmiş ve malları alınarak katledilmiş 880 i aşkın vatandaşımızın anısına her yıl 29 Nisan da Şehitleri Anma Günü düzenleniyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder