Sedir Adası ülkemizin önemli turistik bölgeleri arasında yer alıyor. Kleopatra Adası da denilen yerin özellikle plajındaki kum çok özel ve korunması amacı ile önlemler alınıyor.
Kumun neden özel olduğu ise Kleopatra ve Antonius Sezar ın efsanesine dayanıyor. Efsaneye göre Kleopatra, Sezar ın evlilik teklifini kabul etmiştir ve Sezar da ona balayında sürpriz olması için bu adayı seçmiş ve 3000 yıl kadar önce Mısır dan 60 büyük gemi aracılığıyla, çapları 1 milimetreyi geçmeyecek kadar, hemen hemen hepsi eşit büyüklüklerde kum getirmiş. Bu kumun özelliği ise, ateşte yanabiliyor olması. Dünya üzerinde iki yerde bulunduğu biliniyor. Kum sodalı suda çoğalabiliyor ve büyüteçle bakıldığında ise hareket ettiği gözlemleniyor. Denize muhteşem bir görüntü katan bu kumlar, karbonatlı çamurun bir çekirdek etrafında birikmesi ve onu sarmalaması ile oluşuyor.
Yabancı turistlerinde buraya ilgisi fazlasıyla büyük, bu yüzden geleceği ne olur bilinmez ülkemizdeki bu güzel yeri zaman kaybetmeden gidip, görmek lazım. Güzel adanın her yanı zeytin ağaçlarıyla kaplı. Ada Helenistik ve Roma dönemlerine ev sahipliği yaptığı için, antik tiyatro, agora ve antik limanı görülmeye değer.
Sedir Adasının bu ismi aslında önceden bulunan Sedir ağaçlarından geliyor ancak artık hiç Sedir ağacı kalmamış. Marmaris ten ulaşmak için 1 saatlik bir yolculuk işe Çamlık İskelesine gelerek burada gidiş-dönüş Sedir Adası tekne bileti alarak gidip ziyaret edip, dönebilirsiniz. Ya da Akyaka tarafından gelenler için de yine tekneler kalkıyor. Ada müze durumunda koruma altında bu yüzden müze giriş ücreti gibi bir girip ücreti ödemek durumundasınız. Yüzmek için ücret ödediğiniz gibi, çıkıp giderken de görevliler size eşlik ediyor, duş alıyorsunuz öyle çıkıyorsunuz ki kumları çalma durumu olmasın diye.
Ayrıca adada yine gezip, keşfetmek için M.Ö. 1000 li yıllara dek dayanan Pers ve Dor imparatorluklarından kalan tarihi eserler ilgi çekiyor. 5000 kişi kapasiteli tiyatronun üst kısmında Dionysos Tapınağı bulunuyor. Kişi kapasitelerine bakılırsa o dönemlerde ada yaşamak için oldukça gözde bir yer konumundaymış. Liman kalıntılarının arkasındaki nekropol alanı bulunuyor, burada bulunan antik mezarlar farklı tiplerde ve sandık mezarlar şeklinde, çoğu kaçak kazılar sonucu tahrip edilmiş durumdalar.
Denizin rengi, dipteki beyaz kumlar yüzünden burada açık tatlı bir mavi halini alıyor. Sık sık irili ufaklı balıkların etrafınızda dolaştığını görebilirsiniz. Koruma amacıyla yapılan bir diğer yöntem de sizi şaşırtabilir, plaja giremiyorsunuz ve güneşlenemiyorsunuz zaten denizden plaj giriş de ipler çekilerek engellenmiş durumda. yine kum kaybı olmaması için yapılmış bu yöntem sayesinde kumlarla tek temas ettiğiniz yer denizdeyken olacaktır. Belki bu aşırı bir önlem sizi ilginç gelebilir, ama ülkemizi biliyorsunuz, eğer her şey serbest olsa şimdiye kadar o kumlardan eser kalmazdı.
Sedir Adasında kalınmıyor akşam olunca herkes adayı terk edip dönmek zorunda. Bu yüzden deniz çok kalabalık olmadan yüzmek istiyorsanız, erken saatlerde gitmeniz daha mantıklı olacaktır. Sonrasında da adayı ve tarihi kalıntıları gezebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder