13 Ekim 2014 Pazartesi
Antalya' ya Yolculuğumuz..
Yollar yaşamın temelini oluşturur. Terminalde bir gece yarısı koşuşturan, bekleşen, yorgun yüzler görülüyor. Otobüsler ıslak caddelere dalıyor ardında salyangozun bıraktığı izler gibi, ışıkları yere yansıyor. Ardımızda bıraktığımız onca yükle, yollar kucalıyor bizi. Biraz hafiflemişiz doğduğumuz şehirden ve sorunlarımızdan küçük bir tatil için ayrılırken.
Kulağımızda değişik vaatlerde bulunan ingilizce şarkılar eşliğinde, pencereden karanlığın dinlendirici siluetini izlerken buluyoruz kendimizi. Bugün her yer çok kalabalık insanlar ilk kez bayramla tanışmış gibiler, her bayram olduğu gibi. Sürekli telaşlılar akılları ne unutmuş olabilecekleriyle hayli meşgul. Monotonluğumuza hafif inceltici katan, bayramları saygıyla yad etmeye çalışanlarımız var. Biz yollardayız, göçmen kuşlar gibi güneye göç ediyoruz. Tabi kalış süremiz onlar kadar uzun olmayacak. Yolumuz Antalya' ya düşecek bu sefer. Çok sevdiğim fakat, yaşama şansım olamayacak bir şehir. Antalya; hep bir tatil havasında olan, kah turistik mağaza ve çalışanların olduğu kaldırım taşlı dar sokakları, kah artık burada yerleşik hayata geçmiş rus ve ingiliz turistleriyle; yaz, tatil ve seyahatler burada hiç bitmiyor.
Yazın uzun soluklu yaşandığı bu şehirde, gri olabilecek tek şey belki de Torosların çorak yerlerinden görünen kayalıklarıdır. Ekim aylarında zaman zaman yazın mola verdiği tropikal yağmurlarla tanışsakta, o bile farklıydı bizler için. Sanki başka bir ülkeye gelmişiz gibi; tüm politik olaylardan, asık suratlardan, düşmanca bakan insanlardan, kavgalardan, eylemlerden uzakta sıcak bir dünyanın tadını çıkarttık.
Bu konuda dönesiniz her nekadar gelmese de evim dediğiniz topraklar malesef sizi geri çağırıyor. Tatil, geziler güzeldir, ama benim için birazda yavan kaldığı zamanlar olabiliyor. Bazı şeylerin bir zaman aşımı vardır, gününü doldurur, sonra geldiğin yere dönme hasreti başlar. Ve buraların tadımlık kalması tatil için geri döneceğinizi bildiğiniz bir durağı arkanızda bıraktığınızdan dolayı, muazzamdır aslında.
Çok fazla gezilecek mekan var Antalya' da, tarihi yerleri söylemiyorum bile çünkü, onlar için ayrı yazılar paylaşacağım. Her yeri didik didik gezmek isterseniz bir hafta asla yetmez. Önce ne tarz bir tatil yapacağınıza karar verip, ona göre bir gezi planı oluşturmalısınız. Şehir içinde konaklamak için, tavsiyem şehrin tarihi yerlerinden biri olan kaleiçi civarı olacaktır. Tarihi üç kapılara yakın olan kaleiçinde, bir çok irili ufaklı, butik otel, pansiyon ve apart otel bulunmaktadır.
Her bütçeye uygun konaklama seçeneklerini bu kısımda bulabilirsiniz. Özellikle butik otellerin kendilerine ait bahçeleri, hem restoran hem de pub şeklinde hizmet veren loş ışıklandırmaları ile çok güzel yerler. Her otelin kendi konsepti var. Osmanlı, İtalyan, Hint gibi ezgilere sahip farklı konseptler turistler için oldukça ilgi çekici. Dar sokaklardan devam ederken otellerin aralarında, publar görmeye devam edeceksiniz. Canlı müzik hizmetleriyle birçok pub mevcut. Bu civardaki tüm binalar, 2-3 katlı çıkmalı, fransız balkonlu, sevimli eski tarz yapılardan oluşmakta.
Turistler için birçok hediyelik eşya ve baharatçı dükkanı var. Hangi mevsim olursa olsun buralar hep canlı, işte bu yüzden bu şehirde memur bile olsanız ve atamayla gelseniz, canınız hiç sıkılmayacaktır.
Ne giydiğiniz, nasıl makyaj yaptığınız, saç renginiz, piercinginiz ya da kim olduğunuz bu şehirde göze batmayacak ve insanlar tip tip bakmayacaktır. Çünkü az çok herkes bilir ki; çoğu şehirde toplumsal baskı ve dışlama hareketlerine her geçen gün birçok insan maruz kalmaktadır.
Geceleri canlı, insanları sıcak kanlı, parklarında gençlerin, ailelerin gece rahatlıkla oturup, ne isterse yiyip içebileceği şekilde güvenli. Turistik olduğu için birazda tabi; şehir daha temiz, düzenli ve avrupa havasında. Orta büyüklükte bir lunaparkı var gece 2 ye kadar açık. Büyük bir akvaryuma sahip ve içinde bol çeşitte balıklar ile büyük bir tüneli var.
Bir grup kafadengi arkadaşınızla ya da sevgilinizle baş başa gidip, doyasıya eğlenebileceiniz bir tatil yeri...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder