Şarj edilebilir diş fırçalarına dair doğru bilinen yanlışlar

Manuel diş fırçası şarj edilebilir diş fırçası kadar iyi temizler!

Yanlış.  İlk kullanımdan itibaren şarj edilebilir diş fırçaları manuel fırçalara oranla  2 kat daha fazla plak temizler. Bu özellik dişlerinizin yalnızca dış görünümü için değil, sağlığı için de oldukça önemli. Plak, dişin dış kısmını kaplayan bakteri tabakasıdır. Bakteriler yediğimiz yiyeceklerdeki şekerle beslendikleri için, zamanla asit oluştururlar. Bu nedenle bakterilerin diş yüzeyine yerleşmesi, diş ve diş eti hastalıklarının en önemli sebeplerinden biridir.
Oral-B’nin elektronik fırçalarının tamamında fırça başlıkları yuvarlak olarak tasarlanmıştır. Bu yenilikçi tasarım sayesinde her dönüşte farklı bir açıyla dişin tüm yüzeyinin temizlenmesine olanak sağlar. Küçük boyutuyla her bir dişin yüzeyine ve diş aralarına rahatlıkla ulaşabilir.
Şarj edilebilir fırçalar yalnızca ağız ve diş sağlığı konusunda problem yaşayan kişilere tavsiye edilmektedir!
Yanlış. Oral-B’nin yaptığı bir anket çalışmasında, katılımcıların %39’unun ancak dişleriyle ilgili herhangi bir problem yaşadıktan sonra şarj edilebilir diş fırçası kullanmaya başlayacaklarını belirttikleri görüldü.

Ağız sağlığında tedaviden çok koruma yöntemi izlenmesi tavsiye edilmektedir. Çünkü dışarıdan yapılan herhangi bir müdahale, ne kadar iyi olursa olsun kendi dişinizin sağladığı rahatlığı ve fonksiyonelliği sağlamaz. Dişleri korumanın en önemli yolu, ağız ve diş problemlerinin bir numaralı sorumlusu olan plak tabakasını ortadan kaldırmaktır. Şarj edilebilir diş fırçaları, plak temizliği konusunda manuel diş fırçalarından %100’e kadar daha fazla etkilidir. Plak, yapışkan bir madde olduğu için diş fırçanızdan da ayrılması zordur. Bu nedenle diş hekimleri ortalama 3 ayda bir diş fırçanızı yenilemeniz gerektiğini söylüyor.
Şarj edilebilir diş fırçası da kullanıyor olsanız, 3 ayda bir fırça başlığı  değişimini gerçekleştirmek durumundasınız. Oral-B, elektronik diş fırçanızı kolayca yenilemeniz için değiştirilebilir başlıklarla size sunuyor.
Nasıl bir diş fırçası kullanıyor olursanız olun, diş fırçalama süreniz aynı olduğu için aynı etkiyi yakalayabilirsiniz!
Yanlış.  Diş hekimleri, dişlerinizi günde en az iki kez, 2 dakika fırçalamanızı öneriyor. Ancak yapılan araştırmalar ve klinik deneyler, dişlerinizi 2 dakika şarj edilebilir diş fırçalarıyla fırçalamanızın çok daha etkili sonuçlar almanızı sağladığını gösteriyor.
Şarj edilebilir diş fırçaları diş yüzeyine zarar verir!

Yanlış.  Yukarıda bahettiğimiz anketin bir başka ilginç sonucu da, anket katılımcılarının %5’inin şarj edilebilir diş fırçasının diş yüzeyine zarar verdiğini düşünmesi. Oral-B’nin şarj edilebilir diş fırçaları, basınç göstergesi sayesinde diş fırçasını dişinize çok fazla bastırdığınızda çalışmasını durduruyor.
Tüm şarj edilebilir fırçalar aynı özelliktedir!
Yanlış.  Herkesin diş yapısı birbirinden farklı. Bu nedenle Oral-B kullanıcılarına birbirinden çok farklı özelliklere sahip farklı şar edilebilir diş fırçaları sunuyor. Hassas dişetleri için, farklı büyüklükteki diş aralıkları için ya da sararmış dişleri beyazlatmak için birbirinden farklı bir çok diş fırçası modeli bulunuyor.
Detaylı bilgi almak için videoyu izleyebilirsiniz. Ürün alternatiflerini görmek için tıklayınız.

KAYNAK: www.uplifers.com

Bir boomads advertorial içeriğidir.

Gelecek Turizmde ile sürdürülebilir turizmin geleceğini yazacak üç yeni proje belli oldu!

Seyahat ederken hepimiz gittiğimiz yörenin doğasını, kültürünü hissetmek, el emeklerinden satın almak, yerel lezzetlerini tatmak isteriz.
Eko turizm, kırsal turizm, kültür turizmi, gastronomi turizmi gibi farklı sürdürülebilir turizm çeşitleri ile hem biz farklı deneyimler yaşarız hem de yerel halkın ekonomisine katkıda bulunmuş oluruz.
İşte bu sebeple Anadolu Efes, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı 8 sene önce bir araya gelerek "Gelecek Turizmde" dedi ve sürdürülebilir turizm için çalışmaya başladı.
Doğu Anadolu Bölgesi’nde 5 yıl boyunca başarılı modeller yaratan Gelecek Turizmde projesi kapsamında 2013 yılından bu yana 6 farklı sürdürülebilir turizm fikri desteklendi. Bursa'nın Misi Köyü'nde Misili kadınlar yerel lezzetleri ve geleneksel el sanatlarını turistlere sunmaya başladı. Safranbolu esnafıyla Karabük Üniversitesi el ele verdi, Safranbolu’ya özgü hediyelik eşyalar yaratmak için kolları sıvadı. Mardinli kadınlar tamamen kendi emekleriyle eski bir Mardin evini misafirperverliğin kitabını yazan bir pansiyona çevirdi. Şanlıurfa’da Göbeklitepe halkı, yok olmaya yüz tutmuş taş işçiliği sanatını yeniden canlandırmak için harekete geçti. Seferihisarlı kadınlar yerel lezzetlerini turistik bir deneyime çevirdi. Malatya Battalgazililer ise Arslantepe Höyüğü’nü tanıtmak için çalışmalarını hızlandırdı.

%100 Misia Projesi – İpekevi dokuma atölyesi – Misi Köyü / Bursa

Safranbolu Hatırası Projesi – Hediyelik eşyalar

Seferihisar’ın Geleneksel Mutfağı Projesi – Yöresel ürünler - Seferhisar/İzmir

Mardin’de Kadın Liderliğinde Sürdürülebilir Turizm Girişimlerinin Yaratılması Projesi – İpekyolu Misafir Evi 

Yeni dönemde ise bu altı projeye üç yeni proje daha katıldı. Adana Saimbeyli’de kelebek gözlemi projesiyle, Isparta Keçiborlu’da lavanta ile kırsal turizme sağlanan katkıyla, Balıkesir Edremit’te ise yöreye özgü yemekler ile gelişen gastronomi turizmiyle Gelecek Turizmde yolculuğu devam ediyor.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

Kotor Ağızları Nasıl Meydana Gelmiştir?

    Adriyatik denizine bakan Yugoslavya kıyıları çok girintili çıkıntılı olduğu için zamanla irili ufaklı adalar haline bölünmüştür. Bu bölgenin güneyinde, ilgi çekici bir Akdeniz Fiyordu olan Kotor Ağızları yer alır.

    Montenegro' daki Kotor veya eski adıyla Cattaro Ağızları, birbirlerine, doğal dar geçitlerle bağlanmış birçok koydan oluşan derin bir körfez meydana getirir. Bu körfez, dördüncü jeolojik zamanda deniz seviyesinin yükselmesiyle, bölgedeki vadilerin su altında kalmasından doğmuştur.

    Körfezin durgun, masmavi sularına, kilise, manastır veya kale yıkıntılarıyla dikkat çeken küçük adalar serpilmiştir. bölgeye hakim olan çıplak ve yüksek dağlar, sarp yalıyarlar halinde denize uzanırlar. Küçük, sevimli koyların hemen hepsinde balıkçı limanlarına rastlanır.

    Kayalar üzerindeki resimler, tarih öncesi çağlardan beri bu bölgede insanların yaşadığını gösterir. Roma' lılar burada, soylular adına çiftçilik yapan kolonların yerleştiği Cattarum şehrini kurmuşlardı. Bugün Kotor, Avrupa' nın en güzel yerlerinden biridir.

Amazon Nehri / Amazon River

    4000 metre yüksekliğindeki Güney And dağlarından doğan Amazon Nehri, 5800 kilometrelik yolu boyunca Peru, Kolombiya ve Brezilya topraklarını sulayarak, bütün Güney Amerika' yı batıdan doğuya doğru katettikten sonra Atlas Okyanusu' na dökülür.

    Uzunluk bakımından Mississippi ve Nil nehirlerinden sonra, dünyada üçüncü olduğu halde taşıdığı su bakımından en başta gelen Amazon Nehri, denize her saniye ortalama 100 000 metre küp su boşaltır. Denize döküldüğü kıyının üç yüz kilometreden daha uzun bir kesiminde, denizin rengi ve tuzluluk derecesi, bu coşkun ve çamurlu suların yaptığı akıntıyla değişir.

    Amazon' un bütün kollarıyla birlikte kapladığı alan, Anadolu' nun on katı büyüklüğündedir. Fakat, Güney Amerika' nın uzun nehri ve onun kolları, balta girmemiş tropikal ormanların içinden aktıkları için, nehrin geçiş yolları pek iyi bilinmez. İki yüz kilometre genişliğindeki halicin içinde, pek çok ada ve sayısız kumsal yer alır. Bazen rüzgarlar, Amazon Nehri' nin sularını büyük dalgalar halinde kaldırır ve nehrin aşağı çığırında gerçek nehir fırtınaları yaratırlar.

Devler Kaldırımı / Giant' s Causeway

    Britanya adalarının başlıcalarından biri olan İrlanda' nın kuzeyinde, soğuma sırasında değişik şekiller almış yanardağ lavlarından meydana gelen ve çok geniş bir alanı kaplayan garip manzarayla karşılaşılır; Devler Kaldırımı (Giant' s Causeway)

Devlet Kaldırımı Nasıl Oluştu?

    Sayıları 40000' i aşan bazalt sütunları bu ıssız bölgede, irili ufaklı mezar taşları gibi göz alabildiğine yayılmıştır. Halk arasında anlatılan bir efsaneye göre bu taşlar, adanın ilk sakinleri olan dev İrlandalı' ların döşediği zafer yolunun kalıntılarıymış. Aslında Devler Kaldırımı, birden soğuyarak, paralel kenarlı büyük prizmalar halinde buharlaşan yanardağ lavlarından meydana gelmiştir.

Yanardağı Lavlarının İnanılmaz Kalıntıları

Devler Kaldırımı olayının bir benzeri de Fransa' da meydana gelmiş, Massif Central' daki Espaly, Bort ve Saitn-Flour orgları ortaya çıkmıştır. İrlanda' daki bazalt prizmalarına alışkanlıkla hep Devler Kaldırımı dendiği halde bu sütunlar, kimi yerde merdiven basamaklarını, kimi yerde bir tribünü, kimi yerde ise; bir amfiteatrı ya da denizin altında uzaklara dek devam eden bir arnavut kaldırımını andıracak şekilde dizilmiştir.

Titicaca Gölü, Bolivya-Peru

    And' lar Cordillera' sında, 3812 metre yüksekliğindeki bir yaylanın üzerinde yer alan ve dünyanın en yüksek gölü sayılan ünlü Titicaca Gölü, Güney Amerika' daki iki devlet  arasında paylaşılmıştır; Bolivya ve Peru.
    Tektonik olaylar sonucu oluştuğu sanılan Titicaca Gölü, 6900 km2 yi bulan yüzölçümüyle gölden çok denize benzer; Cenevre Gölü (veya Liman Gölü) gibi on iki tanesini alacak kadar büyüktür! Gemi işletmeye elverişli olduğu için, Bolivya ile Peru arasında en iyi ulaşım yolu sayılır. Berraklığı dillere destan olan sularında cins cins, boy boy balıklar kaynaşır.

    Verimli kıyılarında, gözün alabildiğine yulaf ve mısır tarlaları uzanır. Bu yüzden, gölün çevresinde kalabalık bir kızılderili topluluğu barınır ve bütün geçimini Titicaca Gölü' nden sağlar.

    Suyun kıyısında yetişen kamışlarla kayık yapılır, başka cins ve daha ince kamışlardan örülen hasırlarda bu orjinal kayıklara yelken diye takılır. Hatta, bazı balıkçı köyler, kurutulmuş ve üst üste yığılmış kamışlardan yapılan büyük yüzer adaların üzerine kurulmuştur.

Portekiz de Gezilecek Yerler

    İspanya topraklarında doğan ve Portekiz' de denize dökülen Tejo Irmağı' nın başkent Lizbon önündeki ağzı, Portekizlilerin "Saman Denizi" diye isimlendirdikleri, altı kilometre genişliğinde bir hava meydana getirir.

Avrupa' nın En Güzel Dış Limanı

    Tejo' nun kuzey kıyısındaki Lizbon veya portekizce ismiyle Lisboa Şehri, Avrupa' nın en güzel dış limanlarından birine bakar. Irmağın geçtiği dar bir liman ağzıyla Atlas Okyanusu' na açılan ve "Saman Denizi" denilen bu dış limanın suları, kıyısındaki, beyaz, pembe, sarı, yeşil ya da mavi cepheli evlerin yansımasıyla insanın gözünü kamaştıran bir renk cümbüşü yaratır.

    "Fragata" denilen renkli balıkçı kayıkları, Atlas Okyanusu' nda fırtına patladığı zaman buraya sığınırlar; hava durulup da denize açılma zamanı gelince, küçük bir filo halinde, ırmağın sararttığı sularda süzülerek liman ağzına doğru yönelirler.

    Saman Denizi' nin kuzey yakası boyunca giden çok güzel sahil yolu, Güneş Kıyısı' nın plaj sitesi ve yaz aylarında turistlerin uğrağı olan Portekiz Rivierası' nın başkenti, Estoril' e dek uzanır.

Şirince Gezi Rehberi

    Şirince muhteşem bir köy, gezilmesi görülmesi ve kesinlikle anılarınızda yer etmesi için fotoğraflanması gereken bir dünya.
    İşte Şirince Hakkında Kapsamlı Bir Yazıyı Yeni Sosyal İçerik Sitemiz Tozlu Bilgi de Sizlerle Buluşturduk;
Sitemizi BURADAN ziyaret edin ve keyifli bir dünyaya ilk adımınızı atmış olun

Borromeo Adaları, İtalya

    İtalya Alp' lerinin güneyinde, Ticino ırmağının vadisi genişleyerek, büyük Maggiore gölünü meydana getirir; bu gölün sularında da, güzel manzaraları ve nefis iklimleriyle bütün dünyaca tanınan üçüz Borromeo adaları yer alır.

    Altmış beş kilometre uzunluğundaki Maggiore Gölü' nin bir kısmı İsviçre' ye aittir ve Locarno Gölü diye adlandırılır. Alp' lerin yüksek sırtlarıyla kuzey rüzgarlarından korunan ve bol güneş alan güney kısmı ise İtalya topraklarında kalır. Gölün bu kısmında bulunan Borromeo Adaları' nda yaz kış, son derece yumuşak bir iklim olduğu için, adalarda bütün tropikal bitkiler yetişebilir.

    XVII. Yüzyıl' a kadar kayalık ve çorak olan bu adaları kont Vitaliano Borromeo, nefis parklarla süsledi. L' isola Madre' de (Ana Ada) bugün çok değerli bir botanik bahçesi yer alıyor. L'isola Supperiore (Yüksek Ada) ve L'isola del Pescatori (Balıkçılar Adası) denilen ikinci ada, dünyanın dört bir yanından gelen ressamların tablolarına konu olmuştur. L'isola Bella (Güzel Ada), üç ada içinde en ünlüsü ve doğanın  en cömert davrandığı köşelerden biridir.

Eşsiz Güzellikleriyle; Pamukkale

    Ege Bölgemizin suları ve horozuyla ünlü şehri Denizli' nin il sınırları içinde, yeryüzünde bir eşi daha olmayan bir tabiat harikası yer alır; Kat kat taraçalar halinde bir pamuk yığını gibi göz alan Pamukkale Travertenleri...
    Her yıl binlerce turistin hayranlık ve şaşkınlıkla seyrettiği, Denizli' nin 22 kilometre kuzeyindeki Pamukkale Travertenleri gerçek bir doğa harikasıdır. Araştırmacıların sürekli olarak incelemelerine konu olan bu eşsiz doğa olayının yaratıcısı, travertenlerin hemen üstünde topraktan fışkıran ve bir göl halinde biriken sıcak kaynak sularıdır.

    İçinde bol kireç ve karbon dioksit taşıyan bu şifalı su, yüzyıllardan beri derin yataklar açarak, ovadan aşağıya doğru akar. İşte bu suyun toprağa bıraktığı çökelti kireçler zamanla katılaşmış ve pamuk görünümündeki bu taraçaları meydana getirmiştir.
    Pamukkale' nin gerisinde yer alan tarihi Hierapolis Antik Şehri' nin anfi tiyatrosunda bakılınca, büyün ova göz alabildiğine bembeyaz uzanır ve güneşin altında ışıl ışıl yanan bu kristal taraçalar karşısında insanoğlu doğaya bir kez daha hayran olmaktan kendini alamaz. Ülkemizin bu güzel yerlerini mutlaka gidip, gezin zaman ayırın çünkü çok değerliler...

Victoria Çavlanı - Gürleyen Duman Şelalesi, Zimbabwe

    1855' te İngiliz kaşif Livingston, Afrika' daki Zambezi çavlanını keşfetmeden önce yerliler, bu çavlana "Gürleyen Dumanlar"diyorlardı. Livingston, kraliçesine bir saygı ifadesi olarak, keşfettiği çavlana "Victoria Çavlanı" ismini verdi.
    İngiliz protestan papazı, misyoneri ve hekimi David Livingston, yerliler arasında hristiyanlığı yaymak ve hastalıklarını elinden geldiğince tedavi etmek amacıyla. Afrika' nın bilinmeyen bölgelerini dolaşmaya çıktı. Kalahari Çölü' nü aştıktan sonra. Zambezi Nehri' nin kaynağına ulaştı, nehrin yukarı çığırını araştırırken, göz kamaştırıcı bir manzara ile karşılaştı: 110 metre yüksekten dökülen baş döndürücü bir çavlan köpük köpük akıyordu.

    Bu kısımda genişliği 1700 metreyi bulan nehir, birdenbire 80 metre enindeki dar bir boğaza dökülür. Suların gürültüsü taa uzaklardan duyulur ve bu eşsiz güzellikteki su duvarının önünde her an bir sis perdesi yükselir; su damlacıklarına çarpıp kırılan güneş ışığı da, bu buhar perdesini yer yer şahane gökkuşaklarıyla süsler ve seyrine doyum olmayacak renk cümbüşü tadında bir manzara ortaya çıkartır.

Antalya Plajları / Antalya Beaches, Turkey

    Yurdumuzun Akdeniz kıyılarında, özellikle Antalya Körfezi boyunca dünyanın en güzel doğal plajları sıralanır. Güneş diyarı Antalya, ılık ve mavi denizle yeşil kıyılar arasında uzanan, portakal ve muz kokularıyla dolu bu kumsallarıyla turist cennetidir.
    Tabiatın en cömert davrandığı bölgelerden biri, şüphesiz Antalya' dır; Şahane bir deniz, bol güneş, nefis bir iklim, zengin bitki örtüsü, göz alabildiğine uzanan ince kumlu plajlar... Bu yüzden Antalya, dört mevsim de yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrar. Bu ilgiyi yeterince değerlendirebilmek için çoğu turistik tesislerle donatılmış olan bu doğal plajların en ünlüsü, Antalya' nın 2 km batısında, 5 km boyunca uzanan Konyaltı Plajı' dır.

    Bunun yanındaki Arapsuyu, Antalya' nın 12 km. doğusundaki Lara Plajı ve bölgenin en güzel plajlarından biri olan çamlık Sorgun' daki geniş kumsal, turistlerin çok rağbet ettiği dinlenme evleriyle doludur. Demre ile Kaş arasındaki Üçağızlar Koyu, Manavgat ile Alanya arasındaki İncekum, portakal bahçeleriyle çevrelenen Finike Kıyıları birer tabiat harikasıdır.

Gece Esir Alırken Günü...

    Gece yavaş yavaş çökerken, sanırım en telaşlı insanlar İstanbul' dakiler; herkes iş dönüşü evine gidebilmek için direksiyona sarılmış ve trafiğin kesin umarsız bir yerinde sıkışıp kalmıştır. Ya o metrobüs, otobüs keşmekeşinde bambaşka sevimsiz yabancılarla yolculuk yapmak zorunda kalanlar, tek istedikleri sadece evlerine gidip dinlenebilmek... Yarının tekrar aynı monotonluğuna uyanabilmek için...
    Hayat çok yapmacık, hele ki metropol şehirlerde. Sadece işten eve dönebilmek bile bir savaş meydanına çıkmak gibiyken, tüm enerjisini yolculukta harcıyorken insanlar nasıl mutlu olabilir ya da ailelerine nasıl zaman ayırabilir? Malesef bu imkan dahilinde değil. Bazen severim ben İstanbul' u herkes bayram tatili için şehir dışına çıkıp akrabalarına veya tatil mekanlarına gittiği zaman. Bu gibi zamanlarda yükü hafifler şehrin ve her şey biraz daha netleşmeye başlar. Boğaz köprüsünde bayağı hız yapabilirsin mesela ve Beyoğlu' nda yine kıyak bir gece geçirebilirsin. Taksim' den Avcılara toplu taşımayla belki 1 buçuk saatte ulaşabilirsin bu defa...

   Dostlar yaşam bize küçük mutluluklar veriyorsa, daha fazlasını istemeliyiz, çünkü herkesin daha fazlasını elde edecek gücü var. Duvarlar arasına tıkılıp kalmayın, şehriniz tutsaklığınızın duvarları olmasın. Sevdiklerinizi gördüğünüzde hep oradaymışlar ve orada olacaklarmış gibi devrik, yorgun gözlerle bakmayın onlara. Çünkü onlar duvara asılmış bir resim ya da peluş oyuncak değiller, onlar ölümlüler; bir gün onları kaybedeceksiniz ve çok üzüleceksiniz, bu yüzden gülen sevgi dolu gözlerle bakın onlara, her gördüğünüzde sevdiğinizi söyleyin... Akşam saatlerinin trafiğinde yol alan herkese selam olsun...

Göreme Kaya Kiliseleri / Goreme National Park, Cappadocia

   Nevşehir' in tarihi ve arkeolojik zenginliklerinin toplandığı Göreme Bölgesinde turistlerin en çok ilgisini çeken, Peribacaları ile X. Yüzyılda kayaların içine oyulmuş, ortaçağ Bizans sanatının en güzel freskleriyle süslü kaya kiliseleridir.

Göreme Bölgesi Kaya Kiliseleri

    Sayıları 365' i bulan kaya kiliseleri, Nevşehir' in Göreme bölgesinde aşınma sonucu meydana gelen kayaların içine oyulmuştur. O çağlarda, dünyadan elini eteğini çeken keşişler, ömürlerinin geri kalan günlerini dua ederek geçirmek için bu kiliselere çekilirlermiş. Uzaktan bakıldığı zaman kaya kiliseleri, üzerine oyulmuş küçük pencereler ve tepelerinde yine aşınma sonucu oluşmuş küçük kubbeciklerle birer ortaçağ şatosunu andırırlar.

    Kiliselerin iç duvarlarında, bugün çoğu silinmiş ve renkleri solmuş bile olsa, Bizans resim sanatının o devirlerini yansıtan freskler yer alır. Ziyaretçiler, gün ışığından yararlanarak ya da fenerlerle kiliselerin içini gezebilirler. Kaya kiliselerinin en ünlüleri Tokalı Kilise, Elmalı Kilise, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise, Yılanlı Kilise ve Kılıçlar Kilisesi' dir.

Göreme located among the "fairy chimney" rock formations, is a town in Cappadocia, a historical region of Turkey

En Güzel Sonbahar Manzaraları / Autumn Views

    Doğa Aşıktır...

  Sonbahar tüm muhteşem renkleriyle, ışıltısıyla, bazen romantik yağmurlarıyla kapımızı çaldı. Sonbahar hüzün getirir derler, belki bir nebze burukluk armağan eder canlılara ancak yinede oldukça dingin, huzurlu ve romantik bir dönemidir yılın...

  Doğa Aşktır... Çünkü her şey doğayla var oldu, insanlarda diğer tüm canlılar gibi doğanın bir parçası, bende bu yüzden doğada yapılacak huzurlu bir kamp macerasını, beş yıldızlı lüks otellerin konforuna değişmeyi sevmiyorum. Hayalci Gezgin ler için doğa nerede ise yaşam oradadır. İşte en güzel sonbahar manzaraları.

Autumn is brings peace and romance...

Nature is love... Everyone is a part of nature...

Camping is a peace for me...

Lande' lar Ormanı / Landes Forest

    Geçen yüzyılda, Fransa' nın Atlas Okyanusu kıyıları boyunca, Gascogne Lande' larının üstünde ve Gironde ile Adour ırmanları arasında, tabanı 230 kilometreyi, yüksekliği de 100 kilometreyi bulan bir üçgeni kaplayacak çam ormanı yetişti.

En Verimsiz Topraklardan Çam Ormanına Dönüşen Lande' lar Ormanı

    XVII. Yüzyıl' ın sonuna kadar, Gascogne Lande' ları Fransa' nın en verimsiz, en çorak bölgelerinden biriydi. Kıyı boyunca 230 kilometreyi kaplayan kumullar, rüzgarla savrularak art arda dalgalar halinde içerilere doğru ilerliyordu. Yılda yirmi ile otuz metre arasında yol alam bu kumullar yüzünden, köyler terkedilmiş, zaten çalı ve ottan başka bir şey yetişmeyen toprak çoraklaşmış, sular mikrop kaynağı birer bataklı haline gelmişti.

    Sırma salgını alış başını yürümüştü... Kış aylarında köylüler, bu cıvık arazide dolaşabilmek için ağaçlardan yontulmuş yüksek ayaklıklar kullanırlardı. XIX. Yüzyıl' da, kumun ilerleyişini durdurmak ve bataklık sularının daha çabuk buharlaşmasını sağlamak için milyonlarca çam fidesinin dikilmesiyle bölgenin görünüşü tamamiyle değişti ve Fransa en güzel ormanlarından biri olan Lande' lar Ormanı' na kavuştu.

Dünyanın En Lüks ve Pahalı Evleri...

    Dünyanın en lüks ve en pahalı evleri, bakmaya doyamadığımız, pek çoğumuz için sadece hayallerde var olacak yerler. Ancak yinede hayal kurmanın bedava olmasının eşsizliği ve bu güzel evlerin resimleri insanı büyülemiyor değil.

Antilla, Mumbai' deki İlk Milyar Dolarlık Lüks Ev

Tam tamına 45 milyar dolar olduğu tahmin edilen bu sıradışı lükslükteki ev, -gerçi buna ev demek hakaret olur- ünlü petrokimya devi Reliance Industries dünyasında ve baştaki beşinci zenginlerden birinin. Ultra lüks 27 katlı bir gökdelenin sahibi mimarisini, eşi Nita Ambani' nin NewYork' ta kaldıkları ve çok beğendikleri bir otelden esinlenerek yaptırdığını belirtiyor.

İngiltere' nin En Pahalı Yapılarından

Burası 19. yüzyıldan beri İngiltere' de inşaa edilen en pahalı yapılardan biri. Mini saray lezzetindeki yapı, Londra' ya 25 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Bu yapıda öne çıkan asıl şey; 103 odası ya da 5 yüzme havuzu, helikopter pisti, bowling salonu, 50 koltuklu sinema salonu, 8 limuzin sıcak büyüklükte garajı yanı sıra 24 ayar altından işlenmiş zemin moziklerine sahip 150 milyon dolarlık bir şaheser.

Beverly Hills' de bulunan Şarkıcı Mariah Carey' nin Sarayı

Saray özenci insanlarda her nerede olurlarsa olsunlar var işte. Ancak Amerikada sanatçı insanlar o paraları çalışa çalışa kazanmışlar, sonuç olarak da Mariah Carey gibi bazıları paralarını güzelce değerlendirerek, kendilerine bizim bütün mahallenin yaşayabileceği büyüklükte lüks mekanlar yaptırıyorlar.

Dünyanın en pahalı mahallesi olan The Fleur De Lys' de yaşayan Mariah ablamızın evi, pardon sarayı 125 milyon dolar değerinde. Yüzme havuzu, uçsuz bucaksız geniş bahçesi, çılgın spa tesisi, personel hademe evleri falan filan derken saymaya yorulursunuz. Bu evin içinde Mariah' ı bulana aşk olsun...

The Godfarhet Konağı, Beverly Hills

Amerka' nın en pahalı konutlar listesinde yer alan konak, 165 milyon dolar değerinde olup, ABD gazetesi sahibi William Randolph Hearst' ın konağıymış. 29 Yatak odası, üç yüzme havuzu, tenis kortları, ünlü heykeltıraşların yaptığı heykelciklerle süslü bahçeler. Bay Hearst bu konağı 1947 yılında 120 bin dolara satın almış, Daha sonra evi 1976 da satın alanlar yüksek fiyatlarla satmak istemişler. Sonuç olarak şimdiki değerine bunu alacak babayiğit Tom Cruise, David Beckham gibi ünlülerle komşu olabilecek.

Barbie Malibu Konağı

Burası Barbie rüya evinden esinlenilerek Barbie' nin doğumunun 50. yılı olması şerefine ona has olarak dekore edilmiş. Şüphesiz pek çok erkeğe bir hayli itici gelecek sevimlilik ve pembelikteki yatak odaları ve iç mekan tasarımları, pembe rengi seven bayanlara oldukça hitap eder şekilde tasarlanmış görünüyor. Evin manzarası Pasifik Okyanusu' na bakıyor. Burada her şey pembe!! Giysi dolabında birbirinden sevimli pembe ayakkabılar, garajda pembe Volkswagen Yeni Model Beetle ve evin dekorasyonunda sıkça rastlanabilecek barbie bebekler.