11 Aralık 2016 Pazar

İzmir'de Kurulan Ekolojik Gağgı Çiftliği

İzmir'de Kurulan Ekolojik Gağgı Çiftliği

Gağgı Çiftliği 2010 yılında ortak olarak kurulmuş; özünde insanların dil, ülke ve ırk olarak ayrılmadığı ekolojik bir yaşam oluşturulmuş.

Gağgı Çiftliği Nerede?

    İzmir'in Bayındır İlçesi, Sarıyurt Köyü'nde yer alan Karlık Dağı'nın batı yakasında tarafında ve 850 metre yükseklikte, 50 dönümlük bir arazide 2010 yılında kuruldu Gağgı Çiftliği.
    Az para ve minimum teknoloji ile yaşam oluşturulmaya çalışılan Gağgı Çiftliği arazisinde 900 yıllık anıt konumunda, kestane, armut, elma, erik, ceviz, meşe ağaçları bulunuyor.

    Çiftlikte konaklama için yapılar, yurtlar şeklinde oluşturulan mini ekolojik evlerden oluşuyor. Odun sobası ile ısınmasının sağlandığı yurt odaları, mutfak, banyo, atölye, sera gibi bölümlerden oluşuyor.

Su İhtiyacı Kar Eritilerek Sağlanıyor

    Gağgı Çiftliği'nde misafirler hiç eksik olmuyor; Veysi Özdemir, Türkan Varisli ve gönüllüler dışında burayı merak eden, ismini duymuş misafirler de sık sık ziyarete geliyor. Su ihtiyacı 1340 metre yükseklikteki Karlık Dağı'nın doğa su kaynakları ile karşılanıyor. Çiftliğin çeşitli yerlerindeki güneş panelleri ile de elektrik ihtiyacı karşılanıyor.

Gağgı Çiftliği'nde Her şey Doğal

    Çiftlikte müziği telefon ya da elektronik müzik kutularından dinlemek yasak. Ancak doğal şekilde üretilen müzik aletleriyle müzik yapmak serbest.
    Kullanılan hiçbir temizlik ürününde kimyasal madde bulunmuyor. Zeytin yağı sabunu ile meşe külü başlıca kullanılan temizlik ürünleri arasında. Bostanlar yaban domuzlarının yağmalamasından korunmak için çitlerle çevrilmiş olsa da, yurt odalarının kapılarında kilit yok çünkü yurt gönüllüleri doğanın insanı koruduğuna inanıyor.

Sebze Üretimi İçin Yerli Tohum Kullanılıyor

    Dört mevsim ekim yapılabilen çiftlikte kış mevsiminde kapalı sera da sebze yetiştiriciliğine devam ediliyor. Kesinlikle bostanlarında Yerli Tohum tercih ettiklerini belirten Türkan Varisli şunları ekliyor;

"Piyasada satılan GDO’lu ve ilaçlanmış tohumlar tekrar tekrar ilaca ihtiyaç duyuyor. Bundan dolayı biz toprağımızı ilaçlı tohumlarla kirletmek istemiyoruz. Ondan dolayı yerli tohumları bir sonra ki yıl için saklıyoruz. Aynı zamanda daha sağlıklı ürünler için sürekli çevre köylerle ki çiftçilerle tohum takası yapıyoruz."

Çiftlikte yetiştirilen ürünler gelen misafirlerle paylaşılırken, kalanlarda kışın tüketilmek için kullanılıyor. Hatta daha fazlası meyve, sebze, reçel, bal, pekmez gibi ürünler Ekolojik Topluluk Pazarı na götürülüyor. Amaç satmanın yanı sıra buraya gelenlere ilaç kullanılmadan sağlanan sürdürülebilir yaşamın nasıl olduğunu anlatabilmek. Keşke her yerli üretici ürünlerinde Yerli Tohum tercih etse.

Ürün yetiştirme konusunda her daim alternatif yol arayışlarında olan Varisli şunları söylüyor;

"Gübre olarak ormandan meşe ve ceviz yapraklarının yıllarca üst üstte durduğu çürümüş, kutlanmış katmanı getirip bahçemize atıyoruz. Bahçemizin sulamasını ise dağlardan akan doğal sularla damlama yöntemiyle suluyoruz. Ürünlerindeki hastalıkları arap sabunu, zeytin yağı, sirke, acı biber, sarımsaklı su gibi ürünlerle gideriyoruz. Ürünlerindeki kurtları ise daha doğal olması için, sadece ellerimizle ayıklıyoruz."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder