7 Ocak 2015 Çarşamba

850 Yıllık Tarihiyle; Moskova...



    Görebileceğiniz her yerde bir şeyler okuyan insanlar dolu Moskova' da. Herkesin ruhunda gezinen heyecanlı bir yazar gizli belki de fakat onlar yalnızca okuyorlar. Boşuna dememişler " kültürlü fakirlerin ve yazılmamış sayfaların şehri" burası diye. Avrupa şehirlerinin en büyüğü Moskova. Napolyon' un Rusya için söylediği ünlü sözü geliyor akıllara; "Eğer Kiev' i alırsam Rusya' nın ayaklarını fethetmiş olurum, eğer St. Petersburg' u alırsam Rusya' yı başından fethetmiş olurum ama eğer Moskova' yı alırsam Rusya' yı kalbinden fethetmiş olurum" sonuç olarak Rusya fethedilemedi.
    Meydanda yer alan St. Basil Katedrali muazzam parlak rengarenk kubbeleriyle göz alıcı görünüyor. Bu mimari harikası yapının hikayesi ise çok neşeli değil. Bu yapının mimarı imparator korkunç İvan (Ivan the Terrible) a yaranmak için muhteşem bir mimari eser çıkartıyor orataya. İvan bu eserin güzelliğine kelimenin tam anlamıyla bayılır, hatta öyle çok beğeniyor ki bir daha aynısından bu kadar güzel bir katedral daha yapamasın diye mimarın gözlerini oydurmuş.
    Moskova' da Kremlin mesafe ve yer ölçümlerinde hep merkez olarak alınıyor. St Peterburg' a kaç km olduğunu ölçmeleri için ölçüyü Moskova' nın kalbi kabul ettikleri Kremlinden alıyorlar. Ayrı ca meydanda birde hiç söndürmedikleri iki meşale bulunuyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında hayatını kaybeden askerleri anısına yanan bu meşaleler uzunca bir süre daha bu gelenekle yanmaya devam edecek gibi görünüyor.
   Moskova' nın trafiğini gördüğünüzde İstanbul bir hiçmiş diyeceksiniz. Çünkü adamlar gidişli gelişli, toplam 14 şeritli yol yapmış ama gelin görün ki, yol tıkandığında araçlar duruyor. Eski moskoviçler, Ladalar ile yanyana giden BMW ler ve Mercedeslerin trafik tıkanıklığında tezat oluşturan çaresizliği...

   Moskova' nın görülmeden dönülmeyecek muhteşem bir metro ağı bulunuyor. Şehrin her yerine ulaşan örümcek ağı gibi oluşturulmuş bu metro ağı, tavanlarında ışıltılı avizeleri, sanat eserleri ve muhteşem döşenmiş mermerleriyle size çok farklı gelecek. Biraz kiril alfabesi yazısı okumanız biraz da Rusça biliyor olmanız burada çok işe yarayacaktır keza her yerin tabelası kiril alfabesi ile yazıldığı için gideceğiniz yere varma konusunda sıkıntılar çıkabilir. İngilizce bilen birilerini bulabilirseniz hemen sorun, çünkü halk da pek İngilizce bilmiyor. Bu muhteşem sanat sergisi benzeri metro, geceleri bu kadar sevimli ve güvenli değil bunu belirteyim. Hatta söylenene göre Ruslar evlerine en az 4 kilit takıyorlarmış, ülke böyle birşey yani.
    Evet Rusya deyince akla ilk Vodka gelir. Burada Vodkanın her çeşidini bulmanız mümkün, ancak en iyisi hangisi diye sorarsanız size cevap olarak "Ruski Standart" diyeceklerdir. Bira tüketimi de genel olarak mevcut. İşlerinden çıkınca eve giderken herkes her yerde bira içebiliyor. Alkollü araç kullanma konusunda 500 dolar gibi bir tam ceza uygulaması var ancak yine de hatırı sayılır şekilde önüne geçilemiyor ve kullananlar oluyor.
    Ünlü Arbat sokağını mutlaka gezmelisiniz. Açık sanat sergisi niteliğinde sadece yayalara açık olan bu sokak, zaman zaman renkli gösterilere ortam oluşturuyor. Ressamlar, rengarenk dükkanlar, özellikle turistler için görülmesi gereken ve geleneksel hediyelik eşya alabileceğiniz gibi Rus ve Dünya mutfaklarından da değişik lezzetler deneyebilirsiniz.
    18. yüzyıldan günümüze dek uzanan heybetli Bolşoy Tiyatrosu; görüntüsüne aldanmayın biraz yıpranmış görünebilir, restorasyona bütçe ayıramıyorlar. Fakat Dünyaca ünlü Rus opera ve bale gösterilerine ev sahipliği yapan Bolşoy Tiyatrosu gösterileri için bazen karaborsada Rusların biletlere  500 dolar verdiği söyleniyor.
    Gece hayatı konusunda özellikle turistler biraz dikkatli olmalı saat akşam 21.00 den sonra biraz değişebiliyor. Biraz olaylı bir ülke, güvenlik nispeten zayıf ya da polislerde pek umursamıyor, dövebiliyor mesela ve ses çıkartma imkanın yok hem birde turistsin ya da barın güvenliği içeri almıyor diye kafa tutamazsın hemen dövebilirler oracıkta kimsede ayırmaz, hafif şiddeti seven bir ülke. Dünyanın tüm büyük metropollerinde gece hayatı konusunda olaylar, suç oranları illa ki yaşanıyor sadece burada, biraz daha fazla tedbir almanız gerekiyor.
    Görmeniz gereken yerler; içindekilerin bize ait olduğu Troya hazinelerinin sergilendiği Puşkin müzesine gidip, gezin. Muazzam Bolşoy Tiyatrosunu mutlaka görün. Güzel bir yemek için Galeri restoranı ziyaret edin içeride satılık tablolar da mevcut. Ünlü Kiev tavuğu, Solyanka ve Borç çorbasını deneyebilirsiniz. Şehrin tarihi geçmişi ve eskiliği göz önünde bulundurularak; su tesisatı ve su boruları da çok eski olduğu için çeşmeden su içilmiyor, sakın denemeyin. Gündüz renkli, ışıklı metroyu kullanabilirsiniz ama gece nispeten taksiyi tercih etmelisiniz. Elinizden geldiğince polisle asla tartışmamaya, ters gitmemeye çalışın, çünkü keyfi olarak bile sizi saatlerce gözetim altında tutabilirler. Rusya' ya gitmek için vize gerekmiyor. Uçak biletlerini de 6-7 ay önce alırsanız, sadece pasaportunuzla inanılmaz ucuza gitmiş olursunuz ama bunun Rusça bilen turistler için daha uygun olacağını düşünüyorum. Bu yüzden sanırım en güvenlisi ve kolayı turlarla ziyarete gitmek olacaktır.
 

4 yorum: