28 Temmuz 2016 Perşembe

Astrahan Gezilecek Yerler Şehir Rehberi

Astrahan Gezilecek Yerler Şehir Rehberi

Astrahan kenti, Rusya Federasyonu’nun güneydoğusunda bulunuyor. Volga Irmağı’nın iki yanına kurulmuş kent, Hazar Denizi’ne yakın bir konumda bulunuyor. Astrahan adı ilk kez 13.yüzyıl tarihinde kervan yolları üzerinde önemli bir durak olarak duyuluyor. 15.yüzyılda ise dev bir ticaret kenti olarak beliriyor Astrahan. 
Astrahan oldukça büyük bir endüstri merkezi olduğu kadar aynı zamanda kültürel açıdan da bir çekim merkezi.

Astrahan' da Nereler Gezilir

Bugün görünen modern kentin kuruluş yeri, 16.yüzyıl ortalarında Zayachy Tepesi’ne yapılan kale ile belirleniyor. Kent, 17.yüzyıl ortalarında, Rusya’nın Volga boyundaki bir sınır kalesi oluyor. Limandaki etkinlikler ise 18. Yüzyılda artıyor. Böylece bölge tüm Kafkasların ticari açıdan, İran, Hindistan ve Orta Asya’ya açılan kapısı haline dönüşüyor. Bakü’deki petrol endüstrisinin 19.yüzıldaki gelişimi kentin önemini pekiştiriyor.

Irmak deltasında oluşmuş adalar üzerinde kurulu kent yerleşim bölgeleri, deniz seviyesinin 28 metre altında kalıyor. Taşkın ve su baskınlarını engellemek için bir çok baraj ve set inşa edilmiş. Kent merkezi, ırmağın doğu yönünde yer alıyor. 

Astrahan’ın merkezindeki en ilginç mimari yapı Trediakovskaya Ulitsad- Astrahan Kremlin. Sekiz kuleli ve duvarlarla çevrili bu yapı 1580-1620 yılları arasında, Moskovalı mimarlar Mikhail Veliaminov ve Dei Gubasty tarafından inşa edilmiş. Burada ilk kale 1558 yılında Korkunç Ivan olarak anılan çar zamanında ahşaptan yapılmış. Türk ve Tatar kuşatmalarına dayanamayan bu ahşap kale 1569’da yıkılmış.

Astrahan Kremlin’in en süslü köşesi ise kuşkusuz Uspensky Katedrali. Yapımı 1698-1710 yılları arasında gerçekleştirilen katedralin mimarı Dorofei Myakishev. Denilene göre ünlü mimar bu eserinde, Rusya’nın sahip olduğu ruhani gücü yansıtmayı amaçlamış. Troitsky Katedrali 1700 yılında inşa edilmiş bir başka görülesi mimari eser.

Çar 1.Petro’nun kent için taşıdığı anlam kent merkez bölgesindeki adına dikilmiş anıttan anlaşılabilir. Tarihe Deli Petro olarak geçen çar 1.Petro, 1722 yılında Astrahan’ı ziyaret eder. Çar o sıralarda büyük İran seferine hazırlanmaktadır. Efsaneye göre Çar, Yablochkov Caddesi üzerine bir meşe ağacı diker. Petro ayrıca bir de el izi bırakır. 

Bir Günde Astrahan

Astrahan’a bir gün ayırdınız ise işiniz hiç de kolay değil. Kent merkezinde Astrahan Kremlin ile geziye başlayabilirsiniz. Uspensky ve Troitsky Katedralleri’ni kesinlikle görmelisiniz. Devlet Tarih ve Mimari Müzesi’ni gezdikten sonra, eğer hala vaktiniz kalmışsa Pazar yerlerini dolaşmanızı öneririz.

Şehir Turları ve Ulaşım
Deniz kenarına ya da herhangi bir ırmak kıyısına suyun tadını çıkarmak üzere yönelebilirsiniz. Su sporlarının hemen her türünü yapabileceğiniz olanaklar bulunuyor Astrahan’da. Arazi araçları kiralayarak yapacağınız buraya özgü bir safari, Paramotorla yapılacak bir havadan keşif, heyecan dolu diğer etkinlik seçenekleri olabilir. Kent merkezinde ya da otellerde bu türden turlar düzenleyen yerler bulabilirsiniz.

Yakın Yerler
Doğa ile kucaklaşmak, dinlenmek ve eğlenmek için Astrahan’ ın biraz dışına çıkmanız yeterli. Konaklama olanakları oldukça çok ve çeşitli. İster yeşilin içindeki sulak alanlarda ya da isterseniz biraz daha uzaktaki dağ yamaçlarına kurulmuş tesislerde, değişik doğa deneyimleri yaşayabilirsiniz.

Astrahan Kültür ve Eğlence

Müzeler, Meydanlar, Tarihi Mekânlar, Anıtsal Yapılar
Devlet Tarih ve Mimari Müzesi, Astrahan’da gezmeniz gereken yerlerin başında geliyor. İdil bölgesinde kurulmuş, Hazar Kağanlığı’nın başkenti gezebileceğiniz bir diğer tarihsel nokta. Samolsdelskoe Kazı Alanı yalnız 7-10.yüzyılda hüküm sürmüş bu hanlığı değil sonrasında, 13.yüzyılda bölgeye egemen olmuş Altın Orda Devleti hakkında verileri de gün ışığına çıkartıyor. 

Selitrennoe Arkeoloji Alanı, Altın Orda Devleti’nin başkenti Saray Batu’nun bir zamanlar bulunduğu yerde gezilebilir. Burada bulunan kentin ortaçağ kalıntıları gün ışığına çıkarılarak, tarihsel ve arkeolojik bir gezi alanına dönüştürülmüş.

Yüzyılların farklı kültürler elinde yoğurduğu kent, kendine özgü bir mimari geleneğe kavuşmuş. Oryantal çizgiler ve süslemeler taşıyan yapılar, Barok dönem eserleri ile yan yana görülebilir Astrahan’da. Kimi zaman bu iki farklı mimari tarz aynı yapıda hayat buluyor. İran, Hint öğeleri taşıyan hanlar ve kervansaraylar geçmiş dönemlerin ticari gücünü bugüne taşıyor.  

Parklar, Oyun, Etkinlik ve Doğa Alanları

Astrahan’da bitki ve hayvan çeşitliliği yüzeyde gördükleriniz ile sınırlı değil. Irmaklar, göller ve elbette Hazar Denizi’ nde görkemli bir su altı yaşamı hüküm sürüyor. Ayrıca su bitkileri ve özellikle çiçekli bitkiler görülüp keşfedilmeye değer. 

Astrahan sadece tarihsel kimliği ile değil, Güney Rusya’nın modern bir kenti olarak da öne çıkıyor. Bu anlamda sürekli yol alan, ticaret ve kültürel etkinliklerin yoğun bir şekilde gerçekleştiği önemli bir merkez burası.

Tarihsel niteliği olan binaların neredeyse tümü koruma altında. Çoğu tiyatro, konser, sergi veya müze alanı olarak kullanılıyor. Birbirine oldukça yakın konumları nedeni ile tam bir kültür kampüsü havası katıyor kente. 

Astrahan' da Alışveriş

Verimli sulak alanlar tarım ürünleri bakımından oldukça zengin bir yere dönüştürüyor Astrahan’ı. Bu durumu en iyi gözlemleyebileceğiniz noktalar ise açık havada kurulan pazaryerleri. Bol çeşitli ve çoğu turfanda tarım ürünleri listesine, tap taze balıkları ve diğer deniz mahsullerini de eklemek gerek.

Kentin ekonomisinde balık, ayrıca önemli bir yer tutuyor. Balık üretim alanları ve deniz ürünlerini işleyen fabrikalar, etkin bir endüstri oluşturmuş durumda. Kaynak

27 Temmuz 2016 Çarşamba

OHAL Döneminde Yurt Dışına Çıkarken Bilinmesi Gerekenler

OHAL Döneminde Yurt Dışına Çıkarken Bilinmesi Gerekenler

Merhabalar dostlar bildiğiniz gibi Türkiye’ den yurt dışına yapılacak çıkışlar 15 Temmuz’dan sonra Türk vatandaşları için bir hayli zorlaşmış durumda. Güvenlik tedbirleri kapsamında, yeşil ve gri pasaport sahipleri, bağlı bulundukları kurumdan izin yazısı almaları kaydıyla seyahat edebilecek.

15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından alınan güvenlik tedbirleri kapsamında, hususi (yeşil) ve hizmet (gri) pasaport sahipleri, bağlı bulundukları kurumdan görev ya da yurt dışına çıkış izin yazısı alarak seyahat edebiliyor.
Atatürk Havalimanı Pasaport Kısım Amirliği yetkililerden alınan bilgiye göre, hususi ve hizmet pasaportlu vatandaşlar belirli şartlarla yurt dışına çıkabiliyor.


Yurt dışına çıkış için izin yazısı

Hususi ve hizmet pasaportlu vatandaşlar, bağlı bulundukları kurumdan görev ya da yurt dışına çıkış izin yazısı almalarının ardından seyahat edebilirken, eş ve çocukları pasaportun hak sahibinin bağlı bulunduğu kurumdan "Adı geçen şahsın yurt dışına çıkmasında herhangi bir mani kurumumuzca yoktur veya sakınca bulunmamaktadır" şeklinde bir yazı alarak, yurt dışına seyahat ediyor.
Yapılan düzenleme doğrultusunda kamu kurumlarından emekli olan ve yurt dışına çıkacak kişilerden herhangi bir yazı istenmezken, pasaport kontrolleri sırasında Sosyal Güvenlik Kurumu' ndan (SGK) ve ilgili daire başkanlıklarından alınan şifrelerle emeklilik durumu tespit edilebiliyor.
KKTC ile Gürcistan'a seyahat etmek isteyen devlet memurlarına ise izin verilmiyor.

23 Temmuz 2016 Cumartesi

Üst Düzey Mesleklerini Bırakıp Dünya Turuna Çıktılar



Üst Düzey Mesleklerini Bırakıp Dünya Turuna Çıktılar

Keşke hepimiz bu çiftin yapabildiğini yapsak ve şöyle tüm işi, gücü stresi geride bırakıp kendimizi doğa ile başbaşa dünyayı gezerken bulabilsek... Kimbilir belki bir gün...

Kurumsal işlerde üst düzey pozisyonlarda uzun süre çalışıp bu hayattan sıkılan ve dünya turuna çıkanların haberlerini sık sık okuyoruz. Bu kez haber ABD’den geldi. Nikki Levi ve Jakob Celnik çift, dünyanın en büyük şirketlerindeki görevlerini bırakıp, 16 ay süren dünya turuna çıktı. Hem de içini eve çevirdikleri bir minibüs ile... İşte bu çiftin hikayesi:

Business Insider sitesinin çiftin kendi paylaştığı fotoğraflardan derlediği haberine göre çiftin yolculuğu tam 16 ay sürdü. Levi ve Celnik ikilisi ilk olarak Kanada’ yı karış karış gezdikten sonra Kaliforniya’ nın batı kıyılarını, Orta ve Merkez Amerikayı ve Arjantin’i gezdi.



Levi, bu yolculuğa çıkmadan önce ABD’ nin en büyük bankalarından Citigroup’ un kredi araştırmaları biriminde analist olarak 4 yıl çalıştı ve sonrasında Apple’ a geçti.


Celnik ise ABD’ nin ve dünyanın sayılı finans şirketlerinden Blackstone Group’ ta, New York’ ta üç yıl çalıştıktan sonra dünyaca ünlü ABD’ li yatırımcı George Soros’ un fon şirketi Soros Fund Managemet’ ta çalıştı.


Business Insider’ a konuşan çift, işlerinden istifa ederken en çok paradan endişe ettikleri ifade etse de sonrasında aslında insanların sadece paranın peşinde koşmaması gerektiği belirttiler.



Levi, “İçimize döndüğümüzde sadece para için endişe etmemeliyiz. Zamanı geri alamayız bu yüzden de sevdiğimiz şeyleri yaparken eğlenmeliyiz. Sevdiğimiz insanlarla zaman geçirmeli, evcil hayvanlarımızla ilgilenmeliyiz” dedi. Levi ve Celnik’ e bu yolculuklarında köpekleri Leika da eşlik etti.


Çift yolculuklarına Mayıs 2014’ te başladı ve tam 16 ay sürdü. Çift yolculukları için 2008 Dodge Sprinter model bir minibüsü modifiye etti. Çift en çok Pasifik Okyanusu kıyılarının kendilerini etkilediğini ifade ediyor. Kaynak


17 Temmuz 2016 Pazar

Marmara Bölgesi Gezilesi, Görülesi Tarihi ve Kültürel Mekanlar

Marmara Bölgesi Gezilesi, Görülesi Tarihi ve Kültürel Mekanlar 


EDİRNE: Kırkpınar güreşleri ile ünlü olan bu ilimiz, tarihi yapılarla süslüdür. Koru Dağı ve Söğütlük orman içi dinlenme yerleri; Sarayiçi, Erikli Plajı, Edirne Kalesi ve Enez Kalesi; Khrysopege Kilisesi; Peykler Medresesi; Saatli Medrese; Saray-ı Cedid (Yeni Saray); II. Beyazıd Külliyesi; Üçşerefeli Cami ve Selimiye Cami; Rüstem Paşa Kervansarayı, Tunca Köprüsü ile Meriç Köprüsü; Arkeoloji Müzesi, Etnoğrafya Müzesi ve Türk İslam Eserleri Müzesi, Edirne gezisinde mutlaka görülmesi, fotoğraflanması ve tarihi atmosferin hissedilmesi gereken yerlerdendir.


KIRKLARELİ: Kırklareli gezinize Dupnisa Mağarası; Vize Kalesi, Vize Mağara Manastırı; Midye Ayazma ve Manastarı' nı gezerek başlayabilirsiniz. Sonrasında Hızır Paşa Külliyesi ile Sokullu Mehmed Paşa Külliyesi' ni ziyaret edip, Kadı Cami, Beyazıd Cami, Kapan Cami, Eski Cami, Cerit Ali Paşa Cami ve Süleyman Paşa Cami gibi tarihi mekanları gezebilirsiniz. Apullu' daki Sinanlı Köprüsü ile Lüleburgaz' daki Sokullu Mehmed Paşa Köprüsü görmeye değerdir. Kadı Çeşmesi, Kapan (Salıyeri) Çeşmesi, Kayımoğlu Çeşmesi, Alman Çeşmesi fotoğraflanabilir mekanlardandır. Kentin görülmeye değer yerlerinden biri de Kırklareli Müzesi' dir. Dilerseniz Zindan Tübesi ile Binoklu Hasan Baba Türbesi' ni de ziyaret edin.


TEKİRDAĞ: Kendine özgü köftesiyle ünlenen Tekirdağ, özellikle yaz aylarında büyük ilgi gören kıyıları ve doğal kumsallarıyla da turistik açıdan önemli iller arasında yerini alıyor.
Kastros (Çamköy), Marmara Ereğlisi, Kumbağ, Mürefe ve Şarköy Kıyıları ziyaret edilebilir. Antik kent ve tarihi yerler gezmeyi seven ve fotoğraf çekenler için Heraklia Perinthos kent kalıntıları görülmeye değer. Rüstem Paşa Camii ve Bedesteni ile Ayaz Paşa Cami, Hasan Efendi Cami, Sultan Süleyman Cami Güzelce Hasan Bey Cami ve Turhanoğlu Ömer Bey Cami, Eski Cami ve Orta Cami görülebilir camilerdendir. Tekirdağ Müzesi yine kentin ilgi çekici noktaları arasında yer alır.


İSTANBUL: Kuruluş tarihine ilişkin değişik söylenceler olan İstanbul Kenti, coğrafi konumu sebebiyle kısa sürede gelişme göstererek büyük bir ticaret merkezi olmuştur. Tükiye' nin ticaret, sanayi, ulaşım, turizm, eğitim,  kültür ve sanat merkezi konumundadır.
Silivri, Kumburgaz, İstanbul Boğazı, Kilyos, Şile Kıyıları, Adalar, Belgrad Ormanı, İbrahim Paşa Korusu, Emirgan Korusu, Yıldız Parkı, Çamlıca Tepesi ve Gülhane Parkı, İstanbul' daki gezi ve mesire yerlerine örnek olarak verilebilir mekanlardır.
İstanbul Surları; Bozdoğan Sukemeri; Binbirdirek Sarnıcı ve Yerebatan Sarnıcı; Ayasofya; Aya İrini; Bukoleon Sarayı ve Tekfur Sarayı. Çemberlitaş; Dikilitaş; Yılanlı Sütun; Kıztaşı; Kız Kulesi; Galata Kulesi; Fatih, Beyazıt, Sultan Selim, Haseki Hürrem Sultan, Süleymaniye, Sokullu Mehmet Paşa, Kılıç Ali Paşa, Yeni Camileri görülebilir tarihi yerlerdendir.
Bunlar dışında, Şemsi Paşa, Sultan Ahmed, Köprülü Mehmet Paşa, Çorlulu Ali Paşa, Amcazade Hüseyin Paşa, Laleli ve Damat İbrahim Paşa Külliyeleri' dir. Rüstem Paşa ve Gazanfer Ağa Medreseleri; Anadolu Hisarı ve Rumeli Hsarı, Mağlova Kemeri, Topkapı Sarayı, Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Çırağan Sarayı ve Yıldız Sarayı fotoğraflanabilir güzel tarihi mekanlar arasındadır.
Şale Köşkü, Malta Köşkü ve Çadır Köşkü ile Aynalıkavak, Küçüksu (Göksu), Tophane ve Ihlamur Kasırları; Eyüp Sultan, Firuz Ağa, Sinan Paşa, Nuruosmaniye, Beylerbeyi, Selimiye, Nusretiye, Pertevni-yal Valide Sultan Camileri, Kapalı Çarşı, Mısır Çarşısı; Arkeoloji Müzesi, Türk İslam Eserleri Müzesi, Mozaik Müzesi ve Divan Edebiyatı Müzesi kentin görülmeye değer tarihi ve kültürel yerlerinden sadece birkaçıdır.


KOCAELİ: Şehir Surları, su tesisatı, Nymhaion (Çeşme Binası), antik kuyu, nekropol, Hagios Pantelemon Manastırı, sarnıç, Saatçi Ali Efendi Konağı (Etnografya Müzesi), Abdülaziz' in Av köşkü (Arkeoloji Müzesi),  saat kulesi, Pertev Paşa Külliyesi, Sırrı Paşa Konağı, Orhan Camii, İmaret Camii, Fevziye Camii, şu anda müze olan Osmanlı Hamdi Bey' in Evi, Çoban Mustafa Paşa Külliyesi, Sultan Orhan Camii, İlyasbey Camii, Fatih Sultan Mehmet' in Otağı, İbrahim Paşa Çeşmesi, Karamürsel' in Mezarı, Konca Anıtı, Hersekzade Ahmet Paşa Külliyesi, Akçakoca Anıt Mezarı, Kocaeli' nin belli başlı tarihi eserlerine örnek olarak verilebilecek güzel yerleridir.
Kocaeli' nin meşhur mesire yerleri ise Maşukiye, Kuzuyayla, Soğuksu Piknik Alanı, Beşkayalar Tabiat Parkı, Şehitler Korusu, Gölcük, Değirmendere, Ulaşlı, Halıdere, Ereğli, Karamürsel, Hersek Gölü, Sapanca Gölü ünlüdür.
Şeytandere Göleti, Körfez, Hereke, Ballıkayalar Vadisi, Eskihisar, Darıca-Bayramoğlu Kuş Cenneti ve Temalı Park, Bayramoğlu, Kerpe, Kefken, Cebeci ve Sarısu görülmeye değer diğer mekanlar arasındadır.


SAKARYA: İsmini ülkemizin üçüncü büyük akarsuyu olan Sakarya Irmağı' ndan alan kentte; Sapanca Gölü, Karasu Plajı ve Kocaali Plajları görülebilecek güzel kıyılar arasındadır. Termal turizm sevenler için ise Kuzuluk Kaplıcası ve Çökek Kaplıcaları mutlaka görülmelidir.
Hasan Dağı ve Poyrazlar Gölü orman için dinlenme tesisleri bilinen güzel doğal dinlence yerlerindendir.
Geyve Elvan Bey İmareti, Süleyman Paşa (Hicri 1328), Rüstem Paşa ve Orhan Camileri; Sakarya Köprüsü, Beş Köprü (Iustinianus Köprüsü) de kentte görülebilecek mekanlardandır.


YALOVA: Yalova, tarihin çok eski dönemlerinden bu yana bir kaplıca kentidir. 1998 yılında il olan Yalova' da meyvecilik ve çiçekçilik oldukça yaygındır. Yalova' nın merkezinde Yürüyen Köşk, Altınova' da Hersekzade Ahmet Paşa Camii, Armutlu' da Eski Camii, Çınarcık' da kitabeler ve çeşmeler, Çiftliköy' de Taşköprü, Termal' de Atatürk Köşkü, kaplıca, Kurşunlu Hamam ve Valide Hamamı ve tabiki Yalova' nın plajları, dinlenme mesire yerleri de görülmeye fotoğraflanma değer niteliktedir. Hasanbaba Korusu, Sudüşen Şelalesi, Delmece Yaylası en ünlüler arasında. Merkez ilçe de dahil olmak üzere, Armutlu, Çınarcık, Çiftlikköy, Esenköy ve Koruköy' deki plajlar da Yalova' nın ünlülerinden

BİLECİK; Osmanlı İmparatorluğu' nun temellerinin atıldığı topraklara sahip olması sebebiyle Türk tarihinde önemli bir yere sahip olan Bilecik, Osmanlı' nın ilk dönemlerini yansıtan birçok tarihi yapıyla dikkat çekiyor. Kentteki ilginç mekanlara örnek olarak; Osmangazi Camisi, Orhan Gazi Camisi ve İmareti, Şeyh Edebali ve Mal Hatun Türbeleri, Köprülü Mehmed Paşa Camii, Vezirhanolarak da bilinen köprülü Kervansayı, Rüstem Paşa Camii, Gülalan Köşkü, Ertuğrul Gazi Türbesi, Soğüt Müzesi ve Tarihi Saat Kulesi verilebilir.


BURSA; Bursa' nın ilgi çekici yerleri arasında Nicea (İznik), Miletopolis (Karacabey) Mirlea (Mudanya), Kirmastı (Mustafakemalpaşa), Atranos (Orhaneli), Neopolis (Yenişehir); Ayasofya, Koimesis, Hagio Kiliseleri; Orhan Camii ve Külliyesi, Bursa ve Karacabey Ulucamileri; Şifalı termal suların olduğu Yeşil Türbe; Uludağ Milli Parkı; Çekirge, Armutlu, Oylat ve Gemlik Kaplıcaları, Arkeoloji, Atatürk, Türk ve İslam Eserleri Müzesi, İznik Müzesi ve İznik Ayasofya Müzesi; Osmanlı, Şemaki ve Mudanya Mütareke evleri sayılabilir.


BALIKESİR: Gerek Marmara, gerekse Ege denizine kıyısı olması ve tarihsel yapılar açısından zengin konumu Balıkesir' i turizm açısından çekici bir yöre haline getiriyor.
Kuş Cenneti Milli Parkı, Erdek, Bandırma ve Edremit Körfezleri ile Ayvalık kıyılarındaki plajlar, Ayvalık' ta Şeytan Sofrası ve Saatli Kilise, Balıkesir' deki gezilebilecek ilginç yerler arasındadır.
Marmara Adası, Alibey (Cunda) Adası, Erdek ve Gönen' deki açık hava müzeleri, Kyzikos Antik Kenti kalıntıları, Yıldırım Camii (Eski Camii), Zağanos Paşa Külliyesi, Alibey Camii (Çınarlı Camii), kentteki tarihi yerlerin en kayda değer örneklerindendir. Gönen, Pamukçu-Bengi, Balya Dağı, Hisar, Hisarköy (Asarköy), Karaağaç (Uyuz), Kepekler ve Güre (Edremit) Kaplıcaları ve Dutluca' daki içme, Balıkesir' i sağlık ve termal turizmi alanında önemli kılıyor. Balıkesir Kuvay-ı Milliye Müzesi ve Türk boylarının ilginç ve özgün kültür varlıklarının sergilendiği Edremit Tahtakuşlar Köyü, Selim Turan Etnografya Galerisi, Balıkesir Müzesi de gezilmeye ve fotoğraflamaya değer güzel yerlerdendir.


ÇANAKKALE: Pekçok uygarlığa beşiklik etmiş Çanakkale ilinde, Kestanbolu, Tepeköy, Külcüler ve Çan kaplıcaları ile Troya, Aleksandria Troas, Assos, Smintheion, Neandria ve Zeus Altarı kalıntıları, Çanakkale Şehitler Anıtı ve Harp Hatıraları Müzesi, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, Arkeoloji ve Troya Müzeleri kentin en çok ilgi çeken yerlerindendir.

13 Temmuz 2016 Çarşamba

Marmara Adası Otel Fiyatları ve Gezilecek Yerler

Marmara Adası Otel Fiyatları ve Gezilecek Yerler

    Marmara Adası kafa dinlemeniz için birebir olan sade güzelliğe sahip sessiz bir ada. Sakin bir kafa dinleme kaçamağı için tercih edilebilir bir lokasyon. Biraz stres atıp, kafa dinlemek kime iyi gelmez ki :)

Marmara Adası 6 Bin Yıllık Tarihe Sahip

    Adanın doğa manzaralarında kızılçam ormanlarını görmeniz mümkün, ormanlar pırıl pırıl denize ulaşıyor. 6 bin yıllık tarihe sahip Marmara Adası; Antik Yunanlılar, Romalılar, Bizanslılar ev sahipliği yapmış. Şimdilerde ise, Çınarlı, Gündoğdu ve Saraylı köyleri çok uygun fiyatlarla pansiyon ev otel bulabileceğiniz bölgeler arasında.Tabiri caizse tam bir emekli kafası yaşayabileceğiniz Marmara Adası' nda gündüz denizde yüzüp, güneşlenebilir, akşamları ise çay bahçelerinde oturabilir ve yürüyüş yapabilirsiniz.
    Kumsallarını özellikle çok beğeneceğinizi garanti edebilirim. Şifalı Su Plajı' nda cilt ve göz hastalıkları için şifa bulduklarını söylüyorlar. Manastır Sahili' ne gitmek için tekne yolcuğu yapmanız gerekecek ama mavinin en güzel tonlarını görünce burayı çok seveceksiniz. Diğer bir seçenek ise Çınarlı' nın ince kumlardan oluşan uzun kumsalında güneşlenmek olabilir.

Marmara Adası' nın Koyları Dantel Gibi

    Sevimli ve ufak bir balıkçı köyü olan Gündoğdu' nun koyları adeta dantel gibi. Köyde tarihi Rum evleri ve çeşmeleri görülmeye ve fotoğraflanmaya değer. Bu sakin köyde gezi yaptıktan sonra, biraz hareketlenmek için Beach Club' a gitmek isterseniz burada o da var. Aba Plajı bu konuda oldukça hareketli ve eğlenceli.

Marmara Adası Gezilecek Yerler

    Saraylar Köyü' nde açık hava müzesi bulunuyor burada mermerden oyulmuş heykelleri ziyaret edebilirsiniz. Marmara Adası' nda da merkez bölgedeki çarşı ve dükkanlar köylerine nispeten daha hareketli. Buralardan hatıralık, hediyelik eşyalar almayı unutmayın. Hediyelik eşya yanı sıra doğal zeytinyağı, kekik, adaçayı gibi yöresel doğa ürünlerde alabilirsiniz. 
    Ada' da yenebilecek en ünlü ve lezzetli şey tabiki balık. Ancak yöresel yemekleri de yok değil, bu kezzetli yemeklerden de mutlaka tadın. Börülce, kabak pidesi, acı filiz kavurması, saçaklı mantı, kolyoz dolması ve peynir helvasını denemeden dönmeyin.
    Değişiklik isterseniz motorla Avşa Adası' na günübirlik gidip daha eğlenceli ve hareketli bir gün de geçirebilirsiniz. Avşa Adası' nda Gezilecek Yerler Yazıma BURADAN göz atabilirsiniz.

Marmara Adası Otel Fiyatları

Marmara Adası' nda motel, pansiyon gibi konaklama yerlerinde uygun fiyatlara konaklama sağlayabilirsiniz.
Manastır' da bulunan otel hemen hemen adanın en güzel koylarından birinde yer alıyor. Bahçesi var ve deniz kenarında olan motel, 17 odalı, zengin kahvaltı ve akşam yemeği dahil kişi başı konaklama 85 lira.
Otel konum olarak Saraylar Mevkii' nde bulunuyor. Apart olarak hizmet veren otelin odalarında, klima, tv ve nutfak var. Denize uzaklığı 600 metre olan otelde sadece yatak parası ödüyorsunuz. Dört kişi kapasiteli odalarda kişi başı 40 lira, altı kişi kapasitelilerde ise 35 lira. Çevrede kahvaltı ve yemek için yakın restoranlar mevcut, dilerseniz barbekü yapmak için otelin özel alanı da var. 
Burası 34 ayrı evden oluşan ve dört dönüm büyüklüğündeki araziye yayılmış denize sıfır bir tesis. Üç kişilik odalarda kişi başı konaklama 30 lira, eğer kalabalık bir grupsanız 25 lira. Apart odaların kendine ait banyo ve mutfağı mevcut.
Pehlivan Motel;
Burası da konum olarak denize sıfır. Odalarda tv, klima bulunuyor ve bahçesinden izlenebilen harika bir gün batımı manzarası oluşuyor. Yemekleri hazırlayan Nurdan Hanım çok usta bir aşçı ve bol kepçe yemek veren bonkör biri :) Kabak pidesini ve kolyoz dolmasını mutlaka deneyin. Oda fiyatları kahvaltı ve akşam yemeği dahil olarak haziran ile eylül aylarında 80 lira, ağustosta 100 lira. 

12 Temmuz 2016 Salı

Cumalıkızık Köyü Ahududu Festivali Geliyor

Cumalıkızık Köyü Ahududu Festivali Geliyor

    Bu hafta sonu yolu Bursa' ya düşecek olanlar için Bursa, Cumalıkızık Köyü' nde harika bir festival var kaçırmayın. 19. Uluslararası Cumalıkızık Ahududu Festivali 16 Temmuz Cumartesi günü köyün meydanında coşkulu bir şekilde kutlanacak.

 19. Uluslararası Cumalıkızık Ahududu Festivali

    Ahududu festivali kapsamında pek çok eğlence ziyaretçileri bekliyor olacak. Mis gibi lezzetli mi lezzetli ahududular da cabası :)  
    Geçmiş yıllarda en çok dizilerin çekilmesiyle gündeme gelip tanınan ve sonra 2014 yılında Unesco Dünya Mirası Listesi' ne alınan Cumalıkızık Köyü çok yakında yeni bir diziye daha ev sahipliği yapacak; yapımcılığını Pastel Film' in üstlendiği Sen Benimsin isimli dizi, her hafta cuma günleri 20.00' de Fox Tv de yayınlanacak. Dizinin oyuncu kadrosu ise süper; Gökhan Keser, Rüveyda Öksüz, Güven Hokna, Burak Sergen, Dila Danışman, Seda Akman, Ruhi Sarı, Buket Dereoğlu gibi tecrübeli bir oyuncu kadrosu bulunuyor, tavsiye ederim.

Ahududu Festivali İstanbul' dan Tur Fırsatı

Cumalıkızık Ahududu Festivali' ne katılmak ve Bursa' nın diğer güzel köyü olan Misi Köyü' nü de gezebilmek için bu günübirlik tura katılabilirsiniz. 
16 Temmuz Cumartesi ile 17 Temmuz Pazar sabahları hareket edecek günübirlik turun kişi başı fiyatı; 85 lira. Daha ayrıntılı bilgi almak isterseniz BURAYA tıklayın.


    Eğer Cumalıkızık Ahududu Festivali' ne katılamayacaksanız ya da köyü daha tenha bir zamanda gezerim, köy kahvaltısı yerim, hatta bir iki gece konaklarım diye düşünüyorsanız bu yazıma mutlaka göz atın BURADAN...

10 Temmuz 2016 Pazar

Bali; Yaşamın Bitmeyen Bir Tören Gibi Yaşandığı Ada

Bali; Yaşamın Bitmeyen Bir Tören Gibi Yaşandığı Ada

    Hoş kokulu çiçekler, renkli giysiler içinde, güler yüzlü insanlar, sokaklarda tapınaklar, adaklar, gökyüzünde rengarenk, biçim biçim uçurtmalar... Yaşamın sanki bitmeyen bir törenmişçesine telaşsız ve keyifli yaşandığı, sessizliğin dinlenebildiği bir yer Bali Adası...
    Endonezya' yı oluşturan pek çok adadan yalnızca biri Bali Adası ama öteki adalarda yaşanan etnik çatışmalardan pek etkilenmeyen, Hindu inancına uygun bir yaşamın sürdüğü, huzurlu bir ada. Yılın oniki ayı ağırladığı milyonlarca turistin onları izleyen, fotoğraflarını çeken meraklı gözlerine karşın Balililer, turistlerin ruhlarına dokunmasına izin vermeden sakin yaşamlarını sürdürüyorlar...

    Rengarenk dantel bluzları, desenli ipek etekleriyle, başlarının üzerinde, özenle hazırlanmış yiyecek sepetleri taşıyan kadınların arasından akıyor yaşam. Kutsanmak üzere tapınaklara yiyecek taşıyan bu ayakların geçtiği yollar da minik adaklarla dolu.
    İçleri rengarenk çiçekler, pirinç taneleri ve meyve parçalarıyla dolu, palmiye yapraklarından yapılmış bu minik tabaklar, bereket getirmesi ve kötü ruhları kovması umuduyla yalnızca yolları, tapınakları değil, evleri, dükkanları ve otelleri de renklendiriyor. Binaların girişindeki heykellerin beline sarılan siyah-beyaz örtüler, iyiliği ve kötülüğü simgeliyor...

Bali Dans Tiyatrosu

    Bali' deki gezimize dans tiyatrosuna giderek başlıyoruz. Barong dansını seyretmek için açık hava tiyatrosundaki bambu sandalyelerimize oturuyoruz. doğal bir tapınak biçiminde dekore edilmiş taş sahnenin hemen yanında renkli giysiler içerisinde gamelan orkestrası da yerini almış. Çalınan müzik perküsyon ağırlıklı, gonglar, davullar ve bambu flütler kullanılıyor. Biraz sonra renkli makyajları ve farklı maskeleriyle oyuncular ve dansçılar da sahneyi renklendiriyor. Tiyatro ile dansın müthiş birleşimi olan Barong dansında, iyi ruh Barong ile kötü ruh Rangda dans boyunca savaşıyorlar. Yaşamda olduğu gibi hep iyi ve kötü savaş veriyor ama ikisi de bu savaş dansını kazanamıyor, adeta ortada ilahi bir denge var.
    Dans tiyatrosundan sonra biraz da gerçek yaşamın içine doğru hareket edip, köylerden geçiyoruz. Belki de bu dünyada her şeyin geçici olduğuna inanan Hinduizm' in de etkisiyle, Balililer, yoksul ve acı içinde de olsalar, sakin ve doğayla uyumlu bir yaşam sürüyorlar. 
    Öldükten sonra ruhun yeniden canlandığını düşündükleri için, ölüm törenleri için çok para harcıyorlar ve çoğu bu tören için para biriktirdiğinden daha mütevazı bir yaşam tarzını seçiyor. Sokaklarda otomobillerden çok motosiklet var; genci, yaşlısı, hatta dört kişilik ailenin tümü tek bir motosikletin üzerinde tehlikeli de olsa yolculuk yapabiliyor.
    Yol üzerinde tapınağa giden bir tören alayını görünce duruyoruz. Tanrıların "Cennetin dışındayken zaman zaman vakit geçirdikleri evleri" olarak kabul edilen tapınakları güzelleştirmek için çevre halkı tanrılara şükranlarını sunuyor. Bir festival gibi görünen bu tören için tapınaktaki heykellere renkli kıyafetler giydiriliyor, herkes beline renkli kuşaklar takıyor ve yine rengarenk giyinmiş kadınlar tek sıra biçiminde evlerinden çıkıp, tören alayı oluşturarak, başlarının üzerinde taşıdıkları meyve ve çiçek dolu sepetlerle tapınağı renklendiriyorlar.

Hint Su Tapınağı ve Goa Gajah Mağarası

    Bir sonraki durağımız, tropik bir orman içindeki Hint Su Tapınağı ve Goa Gajah Mağarası oluyor. Ortasında heykellerle süslü, kutsal bir havuz bulunan bu tapınak da taze çiçeklerle hazırlanan adaklarla dolu. Havuzun yanındaki Goa Gajah Mağarası' nın girişindeki kayalar, dev bir ejderha başı biçiminde oyulmuş ve içeriye ejderhanın ağzından giriliyor. Hindu ve Budist rahipler tarafından, gözlerden uzak ibadet edebilmek için 11. yüzyılda yapılan bu mağaraya "Fil Mağarası" da deniliyor.
    Balililer adadaki manzaraları da resmettikleri için resim sanatı da bir hayli gelişmiş, hatta bu alanda birden çok ekol ortaya çıkmış. Biz de galeriler cenneti Ubud Bölgesi' ndeki Neka Müzesi' ni gezerek, Bali resim sanatındaki farklı stilleri görüyoruz. Ubud' da irili ufaklı pek çok galeri bulunuyor; Bali manzaraları, portreler, dans figürleri, balıklar, parlak yeşil renkli papağanlar ve minyatür resim tarzındaki tropik görüntüler resimlerin başlıca temalarını oluşturuyor.


Bali Halkı Sanata Çok Yakın

    Halkın sanata yakınlığı dans ve resim dışında tahta oymacılığı, batik sanatı, gümüş işçiliği ve dokuma tezgahlarında da kendini gösteriyor. Tahta heykeller ve eşyalarla dolu bir tahta oymacılığı atölyesini gezdikten sonra adanın en yüksek dağı olan Batur' a doğru yola çıkıyoruz.
    Batur Dağı ve Batur Krater Gölü, yaklaşık olarak 30 bin yıl önce büyük bir volkanın patlaması sonucu oluşmuş. Bu göl adalılar tarafından Tanrıça İda Batara Dewi Ulu Danu' nun evi olarak kabul ediliyor. Dağdaki kaya çatlaklarından çıkan buharlar volkanın tümüyle sönmemiş olduğunun bir işareti. Batur Dağı ve gölüne bakan terasıyla bizi karşılayan restoranda öğle yemeği için mola veriyoruz.
    Bali yani Endonezya mutfağının temel taşı pilav. Kavrulmuş ve haşlanmış olarak iki ayrı şekilde hazırlanan pilav, sebzeler, etler ve tabi ki deniz ürünleriyle beraber yeniyor. Bir de çeşit çeşit, lezzetli tropikal meyveler var. Papaya, mango, muz, rambutan, guavo, yıldız meyvesi ve "Salak" ismindeki yılan meyvesi gibi... 

    Yemyeşil ormanları, tropik ekim alanları ve farklı kumsallarıyla doğanın oldukça cömert davrandığı Bali' de hayat turizm haricinde pirinç üzerine kurulduğundan biz de yemek sonrasında pirinç tarlalarını görmek için Tirtagangga Bölgesi' ne gidiyoruz. Yemyeşil setler şeklinde uzayan, palmiye ağaçlarıyla süslü pirinç tarlalarında, hasırdan örülmüş üçgen şapkaları altında çiftçiler çalışıyorlar... Bu görüntüye bir de sudaki böcek ve yosunları yemekle görevli dizi dizi ördekler de eklenince ortaya adeta harikulade bir tablo çıkıyor...
    Akşamüzeri güneş veda etmeye hazırlanırken, Bali' nin en güzel ve en ilginç kıyılarından birine, Jimbaran' a gidiyoruz.
    Kumsalın biraz gerisinde, yanyana dizilmiş restoranlardan birinin önündeki tahta masalara oturuyoruz. Ayaklarımız kumda, önümüz deniz, göğün önce laciverte sonra kızıla boyanmasıyla, dalgaların okşadığı kumsal da renk değiştiriyor sanki. Gökyüzü iyice karanlık olup, yıldızlar çıkınca, masalardaki mumlar da kumsalın yıldızları oluyor sanki.
    Büyük bir balık halinin bulunduğu bu koydaki restoranlar da küçük birer balıkçı gibi. Girişteki cam bölmelerde çok çeşitli deniz ürünleri ve balıkları var. Taze pişirilen ve palmiye yapraklarında sunulan bu deniz ürünleri ve kumsaldaki atmosfer, keyifli ve bir o kadar da unutulmaz gece yaşatıyor misafirlerine...

Bali Masajı

    Bali' deki bir diğer unutulmaz deneyim de Bali Masajı. Sessiz ve son derece sade döşenmiş masaj odalarında, farklı kokulardaki yağlar, karışımlar ve çiçekler kullanılarak yapılan ve bir tören havasında geçen bu masaj gerçekten çok olağanüstü, rahatlatıcı ve insana huzur veriyor.
    Biraz daha huzur istiyorsanız, Ulu Watu Tapınağı' na gitmenizi tavsiye ederim. Adanın en güneyinde, okyanusa komşu yüksek bir kayanın üzerinde yer alan, 11. yüzyılda yapılan bu tapınak, uçurumun hemen kenarında yer alıyor. Üç kademeli, çatısı sazlarla örtülü tapınağın asıl büyüleyici yanı, uçuruma karşı cesurca duruşu. En uç kısımda durduğunuzda Hint Okyanusu' nun azgın dalgalarının, aşağıdaki kayalara vurup, köpük köpük geri çekilmesi ve sanki içimizden geçer gibi esen rüzgar tüm yükümüzü ve yorgunluğumuzu alıp, bizi hafifletiyor...


    Ulu Watu' nun gerçek ev sahipleri, tapınağın içinde bulunduğu ormanda yaşayan, çevrede koşuşturan  ve aslında Tanrılara getirilen meyvelerin de tadına bakan maymunlar. Daha fazla maymun görmek isterseniz Maymunlar Ormanı' na da gidebilirsiniz. Burada ormandaki patikada, irili ufaklı anne, baba, bebek ve dede maymunların aile yaşamlarının arasından yürüyüp geçebilir, yemek yiyişlerini, birbirleriyle oynamalarını izleyebilirsiniz, hatta dilerseniz onları besleyebilirsiniz bile.

    Okyanusu simgeleyen sularla sarmalanmış Mengwi' de Büyük Kraliyet Tapınağı' nı da gezdikten sona gün batımını izlemek için Tanah Lot Tapınağı' na doğru yola koyuluyoruz. Hediyelik eşya dükkanlarının arasından yürüyerek okyanus kıyısındaki kumsala ve buradaki kayalıklarda yer alan tapınağa ulaşıyoruz. Dalgalar, zamanla kayaları aşındırarak katmanı ilginç biçimlere sokmuş ve tapınak kumsalın kenarındaki büyük kaya üzerine yapılmış. Burada yüksek bir yerde oturup gün batımını bekliyoruz.
    Oturduğumuz yer, evlerin bahçelerinde de bulunan dört ayaklı, sazdan çatılı tahta bir sedir. Adalılar, burada oturunca tüm düşüncelerinden sıyrılıp, yorgunluklarından ve sorunlarından arındıklarına inanıyorlar.


    Bali' deki köyleri, tapınakları gezmenin yanısıra Giyanmar' daki gibi pazar yerine gidip, satılan ilginç meyve, sebze, yiyecekler, giysiler ve çiçekler arasında da dolaşabilirsiniz. Ayrıca siyah kumlu veya beyaz kumlu değişik kumsallarından istediğinizde yüzebilir, şnorkel ve dalış turlarına katılarak deniz altının renkli dünyasını keşfedebilir, ya da buna uygun plajlarda sörf yapabilirsiniz.
    Bali' de eğlencenin merkezi olan Kuta sahilinde gün batımını izlemek; ormanda fil sırtından gezinti yapmak; çevre adalara düzenlenen gezi turlarına katılmak ve rengarenk, kocaman değişik şekillerdeki uçurtmaların uçurulduğu, uçurtma şenliklerini izlemek de Bali' de yapabileceğiniz diğer aktiviteler arasında yerini alabilir...


    Bali Adası, yılın her mevsiminde kumsallar, göletler, nilüfer havuzları ve rengarenk çiçekler arasında, doğa ile son derece uyumlu, törensel bir yaşam şeklini, sessizlik, huzur ve mutluluğu sunmaya hazır şekilde ziyaretçilerini bekliyor...

8 Temmuz 2016 Cuma

Kapadokya Gezi Planları Yeni Konaklama Fikirleri

Kapadokya Gezi Planları Yeni Konaklama Fikirleri

Kapadokya Peri Masalı Misali...

    Kapadokya üzerine ne kadar çok yazı yazsam da dört mevsim apayrı bir büyüsü olan bu güzel yerden vazgeçemiyor insan. Sonbaharlarının ılık geçtiği, kışlarının ise beyazlar içinde bir masal diyarına büründüğü Kapadokya, milyonlarca yıllık bir süreçte meydana gelmiş Peri Bacaları, Erciyes, Güllü Dağı ve Hasan Dağı' nın püskürttüğü lavlar sonucunda meydana gelmiş harika bir yer.
Hitit, Pers, Frig, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi pek çok medeniyete beşiklik yapmış ve bu medeniyetlerinin insanlarının birçoğu da bu ilgi çekici kayalara oyulmuş evlerde yaşamış.

Kapadokya Balon Turu Kaçırılmayacak Bir Deneyim

    Unesco Dünya Mirası Listesi' nde yerini alan Göreme Açık Hava Müzesi gezilecek rotalar arasında güzel bir seçim olacaktır. Birazcık uykunuzdan erken uyanıp, sabahın ilk saatlerinde yapılan Kapadokya Balon Turu macerasını sakın kaçırmayın; heyecan ve görsel güzellikler eşliğinde anılarınızda unutulmaz yeri kesin alacak. Balon turu için birçok özel şirket olduğunu görünce hangisini seçmeli diye kafanız karışabilir, benim tavsiyem; Türk Hava Kurumu, balon turu bitiminde katılım sertifikanızı alıp, ikram edilen şampanya eşliğinde mest oluyorsunuz.

Derinkuyu ve Kaymaklı Yeraltı Şehirleri

    Gezi duraklarında çok önemli yere sahip olan bu gizemli yeraltı şehirlerine hayran kalmamak mümkün değil vallahi. Özellikle benim ilgimi çeken yerin sekiz kat aşağısına inen ve isminin hakkını fazlasıyla veren Derinkuyu Yeraltı Şehri. İnsanın hayal gücüne soğuk duş etkisi yapan bu yeraltı şehirlerinde geçmişte binlerce insanın yaşadığını, şehirlerini savaşlardan korumak için kat kat yeraltına yerleştirdiklerini ve burada yeme-içme, konaklama, okul, ahır, kiler, kilise, şarap mahzeni ve mezar odaları gibi kapsamlı yerler oluşturduklarını görünce hayranlık duymamak da mümkün olmuyor. Eğer ayrıntılı incelemek istiyorsanız Derinkuyu ve Kaymaklı Yeraltı Şehirleri başlığına tıklamanız yeterli...

Ihlara Vadisi

    Paşabağ Vadisi' ndeki peri bacaları ziyaretinden sonra, sizde benim gibi doğa tutkunu bir gezginseniz mutlaka Ihlara Vadisi' ni ziyaret edin derim. Vadinin ortasından Melendiz Çayı geçiyor, eşsiz bir yeryüzü şekline tanık olabileceğiniz vadide derin yarık ve uçurumların görünüşleri nefes kesici. 
    Yürüyüş parkurunuz içinde kalan tarihi kiliseleri de gezip, fotoğraflamayı ihmal etmeyin. Gezimize mola verdiğimizde, nehir üzerine kurulmuş ahşap barınaklarda soluklanıp, yemek yedik ve yorgunluk kahvemizi içtik harikaydı, tavsiye ederim.
    Bu civarda en güzel fotoğrafları çekebileceğiniz lokasyon bence Ürgüp' teki Temenni Tepesi, görene kadar bekleyin :)

Kapadokya' da Alışveriş

Benim gibi el yapımı, etnik figürlere, kilim, takı gibi ürünlere ve gittiğiniz yeri sembolize eden biblo tarzı heykelciklere merakınız varsa; Göreme, Avanos ve Ürgüp' teki dükkanlar bunun için biçilmiş kaftan. Yöresel olarak mermer benzeri taştan oyularak yapılan bir sürü figür, heykelcik ve mutfak eşyası da göreceksiniz. Ayrıca bir önerim de buradan birazcık vakit arttırarak Devrent Vadisi' nde fotoğraf çekmeniz olacaktır, yol üstünde çok değişik peri bacaları görmenizde mümkün.

Kapadokya' da Nerede Ne Yenir?

    Kapadokya Restoran konusunda çok zengin, yörenin en ünlüsü tabiki testi yemeği, Fırın Express' in 28 liraya et testisini denemenizi tavsiye ederim. Ayrıca pide severler için burada pide çeşitleri de 7 liradan, ben ızgaradan vazgeçmem diyenler için ise ızgara çeşitleri 15 liradan başlıyor.
    Göreme' de bulunan Anatolian Kitchen size ilginç gelecek bir lezzet sunuyor; soğan ya da tandır çorbası tek kelimeyle müthiş fiyatı 7 lira sonrasında bunu bir tatlı ile süslemek isterseniz künefesi 12 lira.
    Öğlen atıştırmalıkları isterseniz Fat Boys Bar' ın ev yapımı hamburgeri çok leziz fiyatı 14 lira, ama buranın asıl spesyali et sarması ve kiremitte köftesi 17 lira.
    Özel bir akşam yemeği için tercih ettiğimiz mekan Ürgüp' te bulunan Ziggy Restoran' dı. Yöresel meze, ana yemek ve tatlı menüsü kişi başı 55 lira ve çok lezzetli.

Kapadokya' dan İnciler...

  • Bir zamanlar meşhur dizisi "Asmalı Konak" ın unutulmaz evi Ürgüp' te bulunuyor. Merak ediyorsanız uğrayın ziyaretçilerin akınına uğrayan mekanda restoran da var.
  • Kapadokya' da gün batımının en güzeli yaşamak istiyorsanız, sorgusuz sualsiz Kızılçukur Vadisi' ne gidin.
  • Avanos' daki çömlekçileri mutlaka ziyaret edin. Elinizi çamur daldırın ve çark üzerinde çömlek yapmayı deneyin, burada çömlek yapımında kullanılan kızıl çamur dünyaca ünlü.
  • Aşk Vadisi yürüyüş yapmanız için sizi bekliyor. Hatta atla gezebilir ya da atv' lerle çevreyi keşfedebilirsiniz.
  • Peri bacalarının bazıları eski yıllarda olduğu gibi hala ev olarak kullanılıyor. Bazı aileler hala peri bacalarında yaşıyor, eğer rehber eşliğinde Kapadokya Turu yaptıysanız ziyaret etme şansı bulabilirsiniz.
  • Kapadokya' nın ünlü şarabından, pekmezinden ve kabak çekirdeğinden mutlaka almalısınız. Şarap tadımı yapmak isterseniz Turasan Bölgesi' ndeki üretim yerlerini gezebilirsiniz.

Kapadokya Otelleri ve Konaklama Fikirleri

Sizler için araştırdım ve bu sefer bir değil tam dört otel fikri ile karşınıza çıktım. Her bütçeye hitap edebilen oteller Kapadokya' da var. Konseptler genellikle aynı...
Ürgüp' te yer alan otel, eski Ürgüp evleriyle çevrili dar bir vadide bulunuyor. Manzarasını çok etkileyici bulduğum otel eski bir Rum Konağı. Kışın ayrı bir atmosfer yaratan şöminesi, zengin kahvaltısı, bütün odalarda Tv, kalorifer, internet ve jakuzisi ile bence muhteşem bir seçenek. Sıcak ve güzel havalarda dışarıdaki havuza girilebiliyor. Kahvaltı dahil kişi başı konaklama 75 lira.
Göreme' deki bu mağara otel mistik bir atmosfere sahip. Kışında kalorifer sistemi sayesinde taş odalarında kalmak keyifli olur. Açık terası bulunuyor ve manzarası enfes. Bütün odalarında internet var. Ama otelin sınırlı sayıda odası olduğu için bence erken rezervasyon şart. Kahvaltı dahil kişi başı konaklama 60 lira.
Göreme' deki bir başka güzel otel Heybe. 33 tane odaya sahip otel merkeze 3 dakikalık bir yürüyüş mesafesinde. Açık büfe zengin ve yöresel kahvaltısı var. Odalarında Tv, klima, wifi mevcut. Ayrıca yeni sezonunda havuz ve saunası da hizmete açılacakmış duyurulur. Kahvaltı dahil kişi başı konaklama 75 lira.
Otelin 13 odası ve 42 çeşitten oluşan zengin bir kahvaltısı var. Her odada klima, Tv ve wifi bulunuyor. Odalar kayadan oyma ve otantik bir güzelliğe sahip, balkonda da oturup manzara keyfi yapabilirsiniz. Kahvaltı dahil kişi başı konaklama 75 lira.

Kapadokya ile ilgili izlenimlerimde benden şimdilik bu kadar umarım işinize yarar bilgiler bulmuşsunuzdur dostlar :)